Roman ve hikâye okumak iş hayatında daha kolay problem çözmemizi ve daha kolay empati kurmamızı sağlıyor. Başarılı insanların aynı zamanda iyi okurlar olduğu bilinen bir gerçek. Okumak iş kariyerinde kullanılabilecek birçok tekniği öğretebiliyor. Bill Gates ya da Warren Buffett gibi iş hayatında başarılı isimlerin her yıl en çok sevdikleri kitapların listesini vermeleri boşuna değil. Bu
Roman ve hikâye okumak iş hayatında daha kolay problem çözmemizi ve daha kolay empati kurmamızı sağlıyor.
Başarılı insanların aynı zamanda iyi okurlar olduğu bilinen bir gerçek. Okumak iş kariyerinde kullanılabilecek birçok tekniği öğretebiliyor. Bill Gates ya da Warren Buffett gibi iş hayatında başarılı isimlerin her yıl en çok sevdikleri kitapların listesini vermeleri boşuna değil. Bu listeler kurmaca dışı kitaplarla dolu olsa da, iş hayatında başarılı olan insanlar kurmacayı sadece eğlence için okumuyor.
Örneğin CoSMo şirketinin yöneticisi Michel Morvan her gece en az birkaç bölüm polisiye okumasının iş hayatını olumlu etkilediğini anlatıyor: “Bir işi yürütebilmek için, her aşamayla ilgili olmanız gerekir, stratejiden işe almaya kadar. Bir hikâyenin içine dalmak, karakterlerle özdeşleşmek ve gizemleri çözmek benim üzerimde iki etki yapıyor. Öncelikle, iş yerindeki bütün sorunlardan uzaklaşmaya faydası oluyor. İkinci olarak yaratıcılığımı açığa çıkırıyor. Kitap okurken aklımın sınırları kayboluyor ve işimi yürütürken de böyle olması gerekiyor.”
Araştırmalar da kurmaca okumanın iş yerindeki faydalarını ortaya koyuyor.
MUHAKEMEYİ GELİŞTİRİYOR
Puget Sound Üniversitesi profesörlerinden Michael Puget Benveniste, kurmaca okumanın mantığın ötesinde çalışmak için yardımcı olduğunu anlatıyor. Kurmaca okumak daha sağlıklı akıl yürütmeyi sağlıyor, bu özellik de tasvirlerden kazanılıyor. Benveniste’e göre, “kurmaca toplumsal bağlamlarda inançlar, normlar ve deneyimler gibi belirsiz değerlerin nasıl yapıcı bir rol oynadığı üzerine düşünmek için bir alan sağlıyor.”
KARMAŞIK PROBLEMLERİ ANLAMADA YARDIMCI
Toronto Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre kurmaca okuyanlar pek çok şeyi ötekiler insanlardan daha iyi anlayabiliyor. Bu etki, hikâyelerin duygusal olarak içine girebilme sürecinin etkisi. Kurmaca günlük hayatımız içinde karşılaşamayacağımız karmaşık karakterler ve durumlar sunuyor, bu da problem çözme yeteneğimizi geliştiriyor. Kurmaca beyinde bilgisayar simülasyonları etkisi yapıyor ve böylece toplumsal hayatın karmaşıklığını çözebiliyoruz.
EMPATİ YETENEĞİNİ GELİŞTİRİYOR
Bir karakterin içinde bulunduğu durumu düşünürken diğer insanlara karşı daha çok empati kurabiliyoruz. Çünkü hikâye okuduğumuzda kişisel deneyimlere bağlanıyoruz. Kanada’daki York Üniversitesi’nin araştırmasına göre geçmişte deneyimlediğimiz bir olayla bir karaktere yaklaşabiliyoruz, bu karakterin deneyimi de gelecekteki deneyimlerimiz üzerinde etkili olabiliyor. Hayatımızdaki deneyimler dünyayı nasıl algıladığımızı belirliyor. Hayali deneyimler de bizi şekillendirme ya da değiştirme potansiyeline sahip. Kurmaca uydurma da olsa, insan psikolojisi ve ilişkiler hakkında asıl gerçekleri bize sunabiliyor.
STRESİ AZALTIYOR
Sussex Üniversitesi’nin araştırmasına göre bir roman okumak insanı müzik dinlemekten, yürüyüşe çıkmaktan, bir bardak çay içmekten daha çok dinlendiriyor. Araştırmaya göre okumak stres oranını yüzde 68 düşürüyor. Sadece altı dakikalık okuma bile kalp ritmini düzene sokuyor ve kaslardaki gerginliği alıyor. Hangi kitabı okuduğunuzun ise pek önemi yok, kendi günlük gerçekliğinizden yazarın düş âlemine yaptığınız seyahat sizi daha yaratıcı yaptığı için stres oranınızı önemli ölçüde düşürüyor.
GÜÇLÜ ROL MODELLER SUNUYOR
Romanlar özellikleri ayrıntılı olarak tasvir edilen karakterler sunuyor bize. Goucher College profesörlerinden Juliette Wells’e göre örneğin Jane Austen okumak bize güç verebiliyor. Kendinizi bir karakterin cümlelerini tekrarlarken ve bundan güç alırken bulabiliyorsunuz. Wells’e göre örneğin Austen’ın Gurur ve Önyargı romanının kahramanı Elizabeth Bennet okurda bu etkiyi yapıyor.
