Türkiye kökenli olarak Noel’de (Weihnachten) hediyeleşme

Bu ülkede yaşayan her Türkiye kökenli kişilerin ya iş arkadaşı, ya okul arkadaşı, ya öğretmeni ya da komşusu mutlaka Noel‘i kutluyordur. Türk toplumunun bir kesmi Noel‘de Hristiyan çevresiyle hediyeleşmeyi uygun görmezken, bir başka kesmi ise diyalog kurmak, aradaki bağları güçlendirmek için hediyeleşmeyi bir araç olarak görüyor. Uzayıp giden bu tartışma hakkında bir yazı yazmak yerine,

BETÜL ÖZDEMİR 07 Aralık 2017 KÜLTÜR-SANAT

Bu ülkede yaşayan her Türkiye kökenli kişilerin ya iş arkadaşı, ya okul arkadaşı, ya öğretmeni ya da komşusu mutlaka Noel‘i kutluyordur. Türk toplumunun bir kesmi Noel‘de Hristiyan çevresiyle hediyeleşmeyi uygun görmezken, bir başka kesmi ise diyalog kurmak, aradaki bağları güçlendirmek için hediyeleşmeyi bir araç olarak görüyor. Uzayıp giden bu tartışma hakkında bir yazı yazmak yerine, olumlu sonuçlar aldığım bir kaç hikayemi sizinle paylaşmak istedim.

Üniversite yıllarımda noelde Alman bir arkadaşıma cep telefonumdan attığım ”Mutlu noeller” mesajının ardından, Kurban Bayramı’nda aynı arkadaşımdan Türkçe yazılmış ‚Kurban Bayramın mübarek olsun‘ mesajı aldım. O günden sonra her bayramda bayramımı kutladı.

Annemlerin Alman komşularıyla ilişkilerinin daima iyi olmasının en büyük nedeni Noel‘de ve kendi bayramlarımızda komşularımızla hediyeleşmemizdi. Komşularımıza bayramlarda baklava, Noel’de ise kurabiye ikram ederdik. Seksen yaşındaki Alman komşumuzla ne kadar sıkı bir samimiyet içerisinde olduğumuzu bir akşam saat sekizde ziline bastığım gün anladım.

Ailem o sırada şehir dışında olduğu için hem evden bir kaç günlüğüne ayrıldığımı haber vermek, hem de vedalaşmak için ziline bastığım teyze ”Dur ben de istasyona kadar seninle gelicem. Bu saatte genç bir kızı yalnız bırakamam. İstasyonda çok serseri oluyor.” dedi. Evde kalması için çok zor ikna ettim. Ailem yanımda olmadığı için bana sahip çıkmak istedi. Komşumuzla ilişkimiz Türk kültüründeki komşuluktan farksız değildi.

Eski evimde komşuma noelde ikram ettiğim bir poşet kurabiye aramızdaki komşuluğun başlamasına vesile oldu. Almanya’da yaşayanlar apartman kurallarını iyi bilir. Bazı apartmanlarda haftalık merdiven temizliğini kiracılar yapar.

Sıranızı kaçırdığınız takdirde komşunuz biraz kuralcı, biraz da huysuz ise bunu büyük bir problem haline getirebilir. Merdiven temizliğinde sıranın bize geldiğini unutmuş, bir hafta sonra karşı komşumu merdiveni temizlerken görünce hatırlamıştım. Unuttuğumu söyleyip, özür diledim.

Komşumun ”Merak etmeyin ben sizin yerinize temizledim.” sözleri karşısında mahcup oldum. Birbirimize ikram ettiğimiz ufak hediyeler bir araya gelip konuşmamıza, kurduğumuz muhabbet ise aramızda güzel bir komşuluk ilişkisi kurmaya vesile oldu.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Noel kutlamasına bir hafta kala yeni taşındığımız evimizde komşuluk ilişkilerimizi kuvvetlendirmek için kolları sıvayıp mutfağa girdim. Hazırladığım kurabiyeleri ilk önce karşı dairemde oturan üniversite öğrencilerine götürdüm. Kurabiyeleri görünce çok sevindiler. Boynuma sarılıp teşekkür ettiler. Bir süre kapıda muhabbet ettik. Kurduğumuz muhabbet sayesinde içlerinden birinin iki gün sonra Amerika’ya taşınacağını, bir diğerinin bugün doğumgünü olduğunu öğrendim.

Gülüşmelerle muhabbet uzadı, uzadıkça samimiyet arttı. Tatilden döndükten sonra tekrardan bir araya gelmek istediklerini söylediler. Eve döndüm. Yarım saat sonra zil çaldı. Kızlar ellerinde bir tabak kurabiyeyle kapımızın önünde duruyordu.

Meğer onlar da kurabiye yapmış. Aramızda tekrar bir muhabbet başladı. Ayrılmadan önce ailemizle güzel bir noel kutlaması geçirmemizi dilediler. Noel kutlamadığımızı söyleyince içlerinden biri ”Doğru farklı dinlerde noel kutlanmıyor. Ona rağmen bizi düşünüp  kurabiye hazırlamışsınız. Ne kadar güzel.” dedi. Bir süre yaptığımız kültür muhabbetinin ardından cıvıl cıvıl üç genç kız evine gitti.