Kültürel mirası paylaşmak

HAMBURG – 2018 Avrupa Kültür Mirası Yılı etkinlikleri başladı. Avrupa Kültür Mirası Yılı’nın açılışı Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen törenle yapıldı. Törende konuşan Almanya’nın kültür ve medyadan sorumlu devlet bakanı Monika Grütters “Avrupa Birliği’nin sadece bir değer topluluğu olarak bir geleceği olduğuna inanıyorum! Ancak bu şekilde, Avrupa fikri, baskıya, şiddete ve yasaklara dönüşü engelleyecek bir coşku

NAİLE NEDRET 16 Ocak 2018 KÜLTÜR-SANAT

HAMBURG – 2018 Avrupa Kültür Mirası Yılı etkinlikleri başladı. Avrupa Kültür Mirası Yılı’nın açılışı Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen törenle yapıldı.

Törende konuşan Almanya’nın kültür ve medyadan sorumlu devlet bakanı Monika Grütters “Avrupa Birliği’nin sadece bir değer topluluğu olarak bir geleceği olduğuna inanıyorum!

Ancak bu şekilde, Avrupa fikri, baskıya, şiddete ve yasaklara dönüşü engelleyecek bir coşku uyandırabilir.” dedi. Avrupa Kültür Mirası Yılı’nın sloganı “sharing heritage“ / “mirası paylaşmak“. Yıl içinde “mirası paylaşmak“ sloganı altında, Avrupa genelinde anıtlar ve gelenekler ile ilgili projeler ve etkinlikler düzenlenecek. AB Komisyonu, kültürel mirasın sosyal ve ekonomik önemi konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.

1983 yılından bu yana, Avrupa Birliği, her yılı belirli bir temaya ayırıyor. Avrupa Komisyonu 2016 Nisan ayında 2018’i Avrupa Kültür Mirası Yılı ilan etme teklifini sunmuş, proje 2017 yılı Nisan ayında onaylanmıştı.

Kültür mirası, özellikle de farklı kültürel ve yazılı eserlere halkın erişimini arttırmak amacıyla, sanat koleksiyonlarının hareketliliğini teşvik ederek ve dijitalleştirilme sürecini destekleyerek kültürel mirasın yayılması Avrupa kültür gündeminin öncelikleri arasında yer alıyor. Avrupa çapında benzer bir uygulama 1975 yılında Avrupa Anıt Koruma yılı adı altında yapılmıştı.

Avrupa anıt koruma derneği Europa Nostra’ya göre “kültürel miras, Avrupa’yı Norveç’ten Yunanistan’a, Polonya’dan İspanya’ya kadar bir arada tutan paha biçilmez bir ağdır.“ Binalar, anıtlar, kitaplar, makineler, tarihi kasabalar, arkeolojik alanlar gibi somut; dil ve sözlü gelenek, gösteri sanatları, geleneksel işçilik gibi soyut; manzara, flora gibi doğal; animasyon, metin, resim gibi dijital kaynaklar kültür mirası kapsamında değerlendiriliyor.

AB’deki yaklaşık 300.000 kişinin doğrudan kültürel miras sektöründe istihdam edildiği, ek olarak, 7,8 milyon kişinin dolaylı olarak kültürel mirasla ilişkili çalıştığı belirtiliyor.

Bu da konunun kültürel çeşitliliğin, kültürel diyaloğun yanı sıra ekonomik ve sosyal boyutuna da işaret ediyor. Kültürel mirasın desteklenmesi aynı zamanda Ortadoğu’daki kültür varlıklarının bilinçli olarak tahrip edilmesine verilen bir cevap.

Europa Nostra derneği başkanı Plácido Domingo’ya göre “Hafızaya saldırmak insanlığa karşı bir suçtur. Gelecek nesillerimizin, bugünkü gibi, bu mirasa sahip olma hakkından yararlanmalarını sağlamalıyız.“

2018 aynı zamanda 1. Dünya Savaşı’nın bitişinin yüzüncü yılı. Savaş, yıkım, kültür, miras, gelecek kavramları yan yana getirildiğinde kültür mirasına sahip çıkma ve onu gelecek nesillere aktarma bilincinin önemi ve gereği daha da anlaşılır hale geliyor.