Kadın yazarların eserleri daha az çevriliyor

Kadın yazarların eserleri İngilizceye çevrilen kitapların sadece üçte birini oluşturuyor. Yayın sektöründeki cinsiyet eşitsizliği kitap piyasasının en önemli sorunlarından. Örneğin Arjantinli yazar Samantha Schweblin’in 2002’de ilk kez İngilizceye çevrilme hikâyesinde önemli bir edebiyat eleştirmeninin yazarın ilk romanını çok beğenmesi ve “erkek gibi yazdığını” söyleyerek onu övmesi yatıyor. Geçtiğimiz günlerde de The Guardian’dan Sian Cain, ağustos

PANORAMA - NEWS 05 Eylül 2017 KÜLTÜR-SANAT

Kadın yazarların eserleri İngilizceye çevrilen kitapların sadece üçte birini oluşturuyor. Yayın sektöründeki cinsiyet eşitsizliği kitap piyasasının en önemli sorunlarından.

Örneğin Arjantinli yazar Samantha Schweblin’in 2002’de ilk kez İngilizceye çevrilme hikâyesinde önemli bir edebiyat eleştirmeninin yazarın ilk romanını çok beğenmesi ve “erkek gibi yazdığını” söyleyerek onu övmesi yatıyor.

Geçtiğimiz günlerde de The Guardian’dan Sian Cain, ağustos ayının “Çeviride Kadın Yazarlar Ayı” olması nedeniyle, kadın yazarların kitaplarının erkek yazarlarınkinden daha az çevrilmesinin nedenlerini sorgulayan bir yazı yayımladı. Cain’e göre bu eşitsizliğin temel nedenlerinden biri kadın yazarların “evcil ve apolitik” olarak görülmesi.

Bu noktada 19. yüzyılın önemli yazarlarının, örneğin George Eliot ve George Sand’in erkek takma adlarıyla kitaplarını yayımlatabildiğini hatırlamak gerekiyor.

Bu durumun hâlâ pek değişmemiş olması edebiyat piyasasının direncini gösteriyor. Örneğin Cain’in aktardığına göre Catherine Nichols romanını bir erkek takma adıyla yayıncılara gönderdiğinde sekiz kat daha çok yanıt almış. Benzer bir deneyimi şair Dwen Harwood da yaşamış.

Cain bunu “gynobibliophobia” terimi ile açıklıyor ve okumanın kendisinin zaten yeterince cinsiyetçi bir eylem olduğunu hatırlatıyor: Kadınlar daha çok kurmaca okuyor, erkeklerse kurmaca dışı kitapları tercih ediyor ve genelde daha az okuyorlar.

Nobelli Kadın Yazarlar Çevrilmemişti

2016 yılında İngilizceye çevrilen eserlerin yüzde 33.8’i kadın yazarların kitaplarından oluşuyor. 2008 yılında bu oran sadece 23.4’müş. Geçtiğimiz on yılın ortalaması ise yüzde 28.97. On yıl içinde İngilizceye 1147 kadın yazara ait kitap çevrilirken, 3351 çeviri kitap erkek yazarların imzasını taşıyor.

Herta Müller 2009’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığında sadece bir romanı İngilizceye çevrilmişti. Öte yandan onun gibi Nobel ödülü sahibi kadın yazarlar Gabriela Mistral, Grazia Delledda ve Nelly Sachs’ın ödül aldıklarında hiçbir eseri İngilizcede yoktu. Geçtiğimiz yıl Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Svetlana Aleksiyeviç’in de benzer şekilde az sayıda kitabı İngilizcede yayımlanmıştı. Öte yandan Nobelli erkek yazarlardan sadece İtalyan Salvatore Quasimodo’nun ödülü almadan önce İngilizceye hiçbir kitabı çevrilmemişti.

Çeviri sektörü için sevindirici bir istatistik de verelim: Bu oranlardaki eşitsizlik çevirmenler için geçerli değil. Geçtiğimiz yıl İngilizceye çevrilen kitapların 248’ini kadın çevirmenler, 249’unu ise erkek çevirmenler çevirmiş.