Bostanorama: Çizgilerle “Gezi Parkı Savunması“

HAMBURG – Hamburglu ressam ve enstalasyon sanatçısı Christoph Schäfer’in Gezi Parkı protestolarına dair çizimleri ve anlatıları 13. İstanbul Bienali’nde sergilenmişti. “Bostanorama” adını verdiği çalışma kitap olarak da yayımlandı. Daha sonra farklı mekanlarda da sergilenen çalışma, bugünlerde geliştirilmiş haliyle Avusturya Klagenfurt’taki Lakeside Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerle buluşuyor. Çalışmaları genellikle “kent“ üzerine olan sanatçı şehirlerin değişimini kavramlar üzerinden

NAİLE NEDRET 20 Ocak 2018 KÜLTÜR-SANAT

HAMBURG – Hamburglu ressam ve enstalasyon sanatçısı Christoph Schäfer’in Gezi Parkı protestolarına dair çizimleri ve anlatıları 13. İstanbul Bienali’nde sergilenmişti.

“Bostanorama” adını verdiği çalışma kitap olarak da yayımlandı. Daha sonra farklı mekanlarda da sergilenen çalışma, bugünlerde geliştirilmiş haliyle Avusturya Klagenfurt’taki Lakeside Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerle buluşuyor.

Çalışmaları genellikle “kent“ üzerine olan sanatçı şehirlerin değişimini kavramlar üzerinden irdeliyor. Çizimler, metinler, kitaplar, enstalasyonlar ile kentsel gündelik yaşamın araştırılması, çalışmalarının çıkış noktası.

Sanatçı, kentlerin, özellikle kent merkezlerinin ekonomikleştirilmesine karşı modeller geliştiriyor. Kent düşünürü olarak adlandırabileceğimiz sanatçının çalışmasına ad olarak “Bostanorama“yı seçmesini de kentsel dönüşüm, değişim ve yıkımlara olan gözlemci bakışına bağlayabiliriz.

Sanatçı Bostanorama’da yok edilen Yedikule bostanlarının izini sürüyor. Şehrin, yakın zamana kadar var olup yıkılmış parçalarını resmediyor.

Şehirde kalan son yeşil alanlardan biri olan Gezi Parkı’na kışla yapılması planının ve ardından başlayan protestoların hikayesini anlatıyor. Ne yazık, kışla planından hala vazgeçilmediğini de vurgulayarak.

Yıllardır kentsel mücadelelerin içinde yer alan sanatçı Hamburg’daki bir parkın adının Gezi Parkı olarak değiştirilmesini kutlayan insanlardan etkilenmiş.

Gezi Parkı’nın polis zoruyla boşaltıldığı gece Hamburg’da yapılan Gezi Parkı kutlamalarını da resmederek, farklı kentsel mücadeleler arasında bağlantılar kurmak gerektiğini belirtiyor.

İstanbul ziyaretleri sırasındaki görüşmelere ve okumalara dayanan çizimlerini, İstanbul’un kentsel dönüşümünü, Gezi eylemleri esnasındaki tanıklıklarına dair teknoloji kullanmadan, not defterine yaptığı çizimleri ve aldığı notları “Bostanorama“ başlığı altında birleştirmiş. En çok da “yeryüzü iftarları“ndan etkilenmiş.

Ramazan ayında iftar için İstanbul’un Sokak ve parklarında kurulan sofralarda her kesimden insanın bir araya gelişinin bir protesto biçimine dönüşmesini şöyle yorumluyor sanatçı: “Dünyanın başka ülkelerinde de bir protesto biçimi olarak birlikte yemek yendiği görülmüştür belki ama dünyanın sizin bu yeni eylem biçiminizi öğrenmesi gerekiyor.“ Sergi 28 Ocak tarihine kadar devam edecek.