Almanlar neye güler?

Dünyanın en kısa kitabı hangisidir? Almanların fıkra kitabı!“. Bu soğuk Amerikan esprisini bir sokak röportajında genç bir kadın yaptı. Konu, çoğu kişinin teyit edilmemiş bir rivayet olarak kabul ettiği Alman mizahıydı. Mark Twain’ın bir defasında „Bir Alman fıkrası gülmek için değildir “ dediği söylenir. Alman mizahına yapılan eleştiri o zamandan beri gücünden bir şey yitirmedi.

PANORAMA - NEWS 31 Aralık 2017 KÜLTÜR-SANAT

Dünyanın en kısa kitabı hangisidir? Almanların fıkra kitabı!“. Bu soğuk Amerikan esprisini bir sokak röportajında genç bir kadın yaptı.

Konu, çoğu kişinin teyit edilmemiş bir rivayet olarak kabul ettiği Alman mizahıydı. Mark Twain’ın bir defasında „Bir Alman fıkrası gülmek için değildir “ dediği söylenir.

Alman mizahına yapılan eleştiri o zamandan beri gücünden bir şey yitirmedi. Örneğin İngiliz dergisi „Economist“ 2016’da ayrıntılı bir makalede Twain’in tezini „Being German is no laughing matter“ biçiminde çeşitlendirdiğinde onaylayan çok oldu.

Makalenin ana fikri şu: Almanlar nükteden anlamaz. Elbette doğru değil bu. Ne de olsa, 2005 yılından beri, nükte ilgili konularda da ciddiyetle güvenliğimizi sağlayan bir Alman Mizah Enstitüsü var. Tamam anladık, bu da tipik Alman işi. Ciddiyet bir yana: Bizler birçok şeye gülebiliyoruz:

FIKRALAR

Bu alanda büyük bir birikim var. Almanların tertipliliğe olan aşkı, fıkraları bile on yıllar boyunca temiz biçimde kategorilere ayırtmış. Tıpkı Almanya’nın Doğu Frizon bölgesi sakinleri gibi, Opel’in artık üretmediği „Manta“ model arabayı kullananlar da, kendileri hakkında uydurulan fıkraları sineye çekmek durumunda kalmışlardı.

Bir başka Alman klasiği de, bütün bir meslek dalına tembellik damgası vuran memur fıkralarıdır. Bir örnek ister misiniz? „Memur mikadosunun anlamı: Hareket eden kaybeder.“

KOMEDİ

Almanya’da soğuk espri gerileme döneminde. Tek kişilik stand-up „komedi“ moda. Berlin lehçesiyle konuşan Mario Barth veya Mannheimlı Alman-Türk’ü Bülent Ceylan gibi komedyenler stadyumları dolduruyor.

Çok espritüel kadınlar da var: Küstah ve toz gibi kuru mizahıyla provoke eden Carolin Kebekus; iğneleyici-tahrik edici yorumlarıyla Bavyeralı Monika Gruber; ya da şamatacı ve Angela Merkel taklitçisi Martina Hill. Bunlar sadece birkaç örnek.

Birçok başarılı komedyen, bir göçmen ailesinin çocuğu. Örneğin, „Stand-Up Göçmenleri“ programıyla ün yapan ve kendini „Senin Güvenilir Faslı’n“ diye tanımlayan Abdelkarim. Ya da üyelerinin kökleri İran, Mısır ve İsviçre’ye uzanan RebellComedy ekibi.

HİCİV

Meşhur ve sık kullanılan „Hicve her şey serbest“ sözü, Alman hiciv yazarı Kurt Tucholsky’ye  (1890–1935) aittir.

Alman televizyonunda, haber formatında Almanya’nın ulusal ve uluslararası politikasını  taşlamalarla yerden yere vuran „extra 3“ veya „heute-show“ gibi programlar başarılı.

Bu hicivden muaf olma garantisi hiç bir devlet adamı için yok. Yerginin kaynağında genellikle ciddi meseleler, hedefinde ise yakıcı toplumsal konular var. „Neo Magazin Royale“ başlıklı programıyla, hiciv sanatçısı Jan Böhmermann sanat özgürlüğüyle zevksizlik arasındaki sınırları yoklamaktan çok hoşlanıyor.

Sanatçının başarısı, onun Amerikan meslektaşı Seth Meyer’in programında konuk sanatçı olmasını sağladı. Böhmermann’ın en çok gülünen esprilerinden biri: „Almanya’da her şeyi söylememiz serbest; istisnalar sadece hiciv ve mizah için geçerli.“ deutschland.de