Narkotik köpekleri tarih oluyor

HABER MERKEZİ – Bilim insanları narkotik ve bomba arama köpeklerinin yerine kullanılabilecek ‘robot burun’ üretilmesi yolunda önemli bir adım attı. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Duke Üniversitesi’nden araştırmacılar, yeni icatlarında canlı fare hücreleri kullanarak havadaki kokuları ayırt edebilen bir yöntem geliştirdi. Prototip halindeki icatta kullanılan alıcılar istenilen kokulara tepki verebiliyor. Profesör Hiroaki Matsunami, bu tarz bir ‘robot burun’

PANORAMA - NEWS 26 Kasım 2018 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Bilim insanları narkotik ve bomba arama köpeklerinin yerine kullanılabilecek ‘robot burun’ üretilmesi yolunda önemli bir adım attı.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Duke Üniversitesi’nden araştırmacılar, yeni icatlarında canlı fare hücreleri kullanarak havadaki kokuları ayırt edebilen bir yöntem geliştirdi. Prototip halindeki icatta kullanılan alıcılar istenilen kokulara tepki verebiliyor.

Bazı hayvanlar hayatta kalabilmek için kokuları kullandıklarından daha gelişmiş reseptör hücrelere sahip. İnsan genlerinin sadece yüzde 2’lik bir kısmı koku alıcısı hücre üretmek için kullanılırken farelerde bu oran yüzde 5.

Bilim insanları bu nedenle koku alma kabiliyetleri gelişmiş olan fare hücreleri kullandı. Matsunami, “Fareler çok iyi koku alıcılardır ama gerçek hayatta patlayıcıları tespit etmeleri için bu hayvanları kullanamıyoruz. Bu pratik olarak çok zor.” şeklinde konuştu.

Araştırmacılar koku reseptörlerini ilk etapta bir sıvı içerisinde test etti. Sıvıya konulan koku kimyasallarıyla etkileşime geçen alıcı hücrelerin parladığı gözlemlendi.

İkinci aşamada ise deney sıvı içerisinde değil, gerçek bir burunda olduğu gibi havadaki koku parçalarıyla yapıldı. Denemelerinde başarılı olan araştırmacılar, yaşayan hücrelerden ‘robot burun’ üretmenin aslında mümkün olduğunu ispat etmiş oldu.

Ancak Profesör Matsumani, henüz kullanılabilir bir prototip yapmanın mümkün olmadığını vurguladı. Matsumani ayrıca insan ve diğer hayvanlardaki burunlarda kokuların doğrudan reseptör hücrelere gitmediğini, önce aradaki mukoza ile etkileşime girdiğini hatırlattı. Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırma için patent başvurusu da yapıldı.