Yeni kanun tasarısı gurbetçi için hangi yenilikleri getiriyor?

Hükümet tarafından hazırlanıp TBMM’ye 25 Temmuz 2017 tarihinde verilen ve Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Türk Vatandaşlık Kanununda değişiklikler öngören tasarı kamuoyu gündemine, ‘Müftülere nikah kıyma’ yetkisi verilmesiyle gelmiş ve uzun tartışmalara sebebiyet vermişti. Oysa tasarıda yurtdışında yaşayan insanımızı da yakından ilgilendiren birçok yenilik getiriliyor. NÜFUS KAYITLARINDAKİ KARIŞIKLIĞA SON VERİLECEK Avukat Şerif Yılmaz, kanunla ile ilgili

AVUKAT ŞERİF YILMAZ 17 Ağustos 2017 GÜNDEM

Hükümet tarafından hazırlanıp TBMM’ye 25 Temmuz 2017 tarihinde verilen ve Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Türk Vatandaşlık Kanununda değişiklikler öngören tasarı kamuoyu gündemine, ‘Müftülere nikah kıyma’ yetkisi verilmesiyle gelmiş ve uzun tartışmalara sebebiyet vermişti. Oysa tasarıda yurtdışında yaşayan insanımızı da yakından ilgilendiren birçok yenilik getiriliyor.

NÜFUS KAYITLARINDAKİ KARIŞIKLIĞA SON VERİLECEK

Avukat Şerif Yılmaz, kanunla ile ilgili olarak Almanya’da yaşayan gurbetçilere açıklamada bulundu.

Yılmaz, “2000 yılında T.C. kimlik numarası uygulamasına geçilmesine rağmen hem elektronik hem de kağıt ortamda tutulan kayıtlarda oluşan birden çok kayıt veya nüfus olayı önlenecek şekilde tek kaydın tutulması için düzenleme yapılıyor.

Kimlik Paylaşımı Sistemindeki kargaşa ve mağduriyetlere de son veriliyor. Örneğin gurbetçimiz SGK’ya borçlanma için başvurduğunda elektronik ortamda kendisinin tekrar Türk vatandaşlığına geçtiğini SGK görüyor, ancak kişinin doğumla Türk vatandaşı olduğunu ve Türk vatandaşlığından daha sonra izinle çıktığını göremiyor.

Oysa kağıt ortamda tutulan kayıtlarda bu husus görünüyor. İşte bu düzenleme ile gurbetçinin mağduriyetine ve gereksiz birçok yazışmaya son veriliyor.” dedi.

YABANCIYA KİMLİK NUMARASI VERİLECEK

Türkiye’de ikamet tezkeresi (oturum) alan yabancıya kimlik numarası verilecek ve ikamet etmese bile bunlara kimlik numarası verilmesine bakanlık yetkili olacağını altını çizen avukat Yılmaz, “Ayrıca yabancılar durumlarındaki evlenme, doğum, ölüm gibi olayları kayıtlara işletebilecekler.

Yabancıların bu bilgileri özel dosyalarda saklanacak. Bu değişiklik özellikle Türkiye’deki Suriyeli mülteciler için olsa da mavi kart hakkı bulunmayan ve Türk vatandaşlığından çıkan veya çıkartılan gurbetçimizi de ilgilendirmektedir.” şeklinde konuştu.

KAYIT DÜZELTİLMESİ DAVASI HAKLI NEDENLE BİRDEN ÇOK DEFA İSTENEBİLECEK

Yılmaz, “Eski ve yeni nüfus kanununda yanlış nüfus kayıtları açılan dava ile bir defa düzeltilebiliyordu. Örneğin yaş, ad veya soyadı düzeltilmesi mahkeme ile bir defa yapıldıysa haklı bir sebebiniz olsa da bir daha aynı konuda düzeltme davası açılamıyordu.

Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi 30.03.2012 tarihli kararıyla Anayasaya aykırı bulup iptal etmişti. Dolayısıyla kanunda bu konuda bir açıklık meydana geldiğinden yeni tasarıda iptal edilen konu yeniden düzenlenerek, haklı sebepler bulunması halinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılmasının hakimden istenebileceği hükme bağlanıyor.”

E-DEVLET ÜZERİNDEN ALINAN NÜFUS KAYITLARI HER YERDE GEÇERLİ OLACAK

Yeni düzenleme ile e-Devlet üzerinden alınan belgelerin geçerli olacağını belirten Yılmaz, “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü e-Devlet üzerinden nüfus kayıt örneği alınabilmesini yakın zaman önce hizmete açmıştı.

Ancak bu belgeler doğrulansa bile resmi makamlar önünde geçerli sayılmıyor, mutlaka fiziki ortamda yurtdışında Konsolosluklardan Türkiye’de ise Nüfus Müdürlüklerinden nüfus kayıt örnekleri alınıp ibraz edilmesi gerekiyordu.

Yeni düzenleme ile e-Devlet üzerinden alınan bu nüfus kayıt örnekleri veya belgeler Nüfus Müdürlüklerinden alınan belgeler gibi aynı hukuki değere sahip kılınıyor. Yani e-Devlet kapısı üzerinden alınan nüfus belgeleri, örneğin nüfus kayıt örnekleri ve yerleşim yeri belgesi (ikametgah) aynı Nüfus Müdürlüğünden alınmış gibi kabul görecek.” dedi.

Avukat Şerif Yılmaz kanun tasarısı ile ilgili gurbetçileri ilgilendiren bölümleri derledi.

YERLEŞİM YERİ VE DİĞER ADRES BİLGİLERİ BAZI KAMUSAL HİZMET VEREN KURULUŞLARLA PAYLAŞILACAK

Kimlik Paylaşımı Sistemi’ndeki bilgiler bugüne kadar birçok kamu kurum ve kuruluşuyla paylaşılıyor ve bürokrasinin azaltıldığını hatırlatan avukat Şerif Yılmaz, “Ancak Türkiye’de konutu olan bir gurbetçimiz konutuna doğal gaz veya elektrik abonesi olmak veya bir bankadan kredi kullanmak istediğinde bu kuruluşlarla bilgi paylaşımı yapılmadığından kendisinden ikametgah (yerleşim yeri) belgesi getirmesi isteniyordu.

Yeni düzenleme ile bu kuruluşlarla da kendi iş ve işlemleri ile ilgili olmak şartıyla Kimlik Paylaşım Sistemindeki bilgiler paylaşılacağından bürokrasi azaltılacak.” şeklinde konuştu.

BİRİNCİ ADRES İLE İKİNCİ ADRES AYNI HUKUKİ DEĞERE SAHİP OLACAK

Adresler ile ilgili yeni düzenlemelerinde yapıldığını altını çizen Yılmaz, “Adres Kayıt Sisteminde asıl ikametgah devamlı bulunulan yer birinci adres olarak, geçici olarak bulunulan adresler ise ikinci adres olarak kaydedilir. Örneğin devamlı ikamet edilen Almanya adresimiz birinci adresimiz ise tatillerde bulunduğumuz Mersin’deki yazlığımız ise ikinci yerleşim yerimizdir.

Resmi işlemlerde ise devamlı birinci adres esas alınır ikinci adrese göre işlem yapılmaz. İşte yeni düzenleme ile birinci adresimizle ikinci adresimizin aynı hukuki değere sahip olduğu hükme bağlanıyor.

Bununla Türkiye’de resmi bir işlem yapmak için illâki birinci adresimizi Türkiye’ye taşımamız gerekmeyecek. Ancak Tebligat Kanunu gereğince yapılacak tebligatlar birinci adrese yapılmaya devam edilecek.” diye konuştu.

ADRES BİLDİRİMLERİNDE YENİ DÜZENLEMELER

Tasarıda adres bildirimleri ile ilgili yeni düzenleme yapıldığını aktaran Yılmaz, “Mevcut uygulamaya göre adres bildirimi sadece yurtdışında Konsolosluklara Türkiye’de ise nüfus müdürlüklerine bizzat ve yazılı olarak yapılabilirken tasarının yasalaşması halinde bildirim internet üzerinden elektronik imza veya mobil imza ile de yapılabilecek.” dedi.

EŞİN SOYADINI KULLANMAK İSTEYEN KADININ DAVA AÇMASI GEREKMEYECEK

Soyadını ile ilgili de bazı değişiklerin yapıldığının altını çizen Yılmaz, “Bir kadın boşandığında kızlık soyadını geri alır.

Şayet boşanan kadın eşi izin verirse evlenmeden önceki soyadını veya eşinin soyadı ile birlikte önceki soyadını taşıyan kadının sadece eşinin soyadını kullanmak istemesi halinde dava açması gerekiyordu. Kanun tasarısına eklenen ek bir madde ile dava açılmaksızın bu taleplerin nüfus kaydına işleneceği hüküm altına alınıyor.” diye konuştu.

ÇOCUKLARA ÜÇTEN FAZLA İSİM KONULAMAYACAK

‘Doğan çocuğa kaç isim verilebileceği hususunda kanunlarımızda bir sınır yok idi.’ diyen Avukat Yılmaz, “Bu ise çocukların hem günlük hayatlarında hem de resmi işlemlerinde sorunlara sebebiyet vermekle birlikte elektronik ortamda tutulan kayıtlarda da yazılım problemlerine neden oluyordu. Tasarı ile çocuğa üçten fazla isim konulamayacak ve isimler kısaltmalarla yazılamayacak.” dedi.

ÖLÜM OLAYLARI NOTERLERE GÖNDERİLMEYECEK

Yine tasarıya eklenen bir madde ile bundan böyle ölüm olayları kağıt ortamında Nüfus Müdürlüklerince Noterlere veya diğer kurumlara gönderilmeyeceğini aktaran Yılmaz, “Noterler ve Tapu Müdürlükleri gibi diğer kurumlar Kimlik Paylaşım Sistemi üzerinden ölüm olayının tespitini yaparak bürokrasi azaltılacak.” dedi.

KANUNA AYKIRI SOYADLAR MAHKEMESİZ DEĞİŞTİRİLEBİLECEK

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “1934 tarihli Soyadı Kanununa aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası ad ve soyadları kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıl içerisinde başvuru yapılması halinde mahkeme kararına gerek olmaksızın il veya ilçe idare kurulları kararıyla bir defaya mahsus değiştirilebilecek. Kurulların verdiği kararlar kesin olacak.

Yurtdışındaki kayıtlarıyla Türkiye’deki nüfus kayıtlarındaki ad ve soyadı farklığı bulunan gurbetçimiz davaya gerek kalmadan bu haktan yararlanıp değişiklik yaptırabilir.”

TÜRK VATANDAŞI OLMAK İSTEYEN YABANCI 9 AY TÜRKİYE DIŞINDA BULUNABİLİR

Vatandaşlık ile ilgili olarak Avukat Şerif Yılmaz, yapılan değişiklikler hakkında, şunları söyledi: “Türk vatandaşlığını almak isteyen bir kişi Türkiye’de en az 5 yıl ikamet etmek zorunda.

Bu sürede toplam altı ayı geçmemek üzere Türkiye dışında bulunabiliyor ve bu süre Türkiye’de ikamet süresi olarak sayılıyor. İşte bu süre tasarı ile dokuz aya çıkarılıyor.

Tasarıda ayrıca yürürlükten kaldırılan 403 sayılı kanun gereğince izin almaksızın kendi istekleri ile yabancı bir Devlet vatandaşlığını kazanmak, askerlik hizmeti nedeniyle yetkili kılınmış makamlar tarafından usulen yapılacak çağrıya mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmemek gibi nedenlerle ve yine yürürlükten kaldırılmış 1312 sayılı Türk Vatandaşlık Kanunu hükümlerince Türk vatandaşlığından çıkartılanlara bir af niteliğinde, başvurmaları ve milli güvenlik açısından bir engelleri bulunmamak kaydıyla 5 yıllık ikamet zorunluluğu olmadan tekrar Türk vatandaşlığına Bakanlık kararıyla dönebilmelerinin önü açılmış oluyor.”