Tekirdağ’da bir tuğla fabrikasında çalışan, gece vardiyasında çıkan yangında hayatını kaybeden çocuk işçi Mustafa Eti davasında, “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan “asli kusurlu” olarak yargılanan sanıklar Kadir Ö. ile Ercan G., delilleri karartma ihtimalleri olmadığı gerekçesiyle tahliye edildi.
Van’dan çalışmak için Tekirdağ’da bulunan bir tuğla fabrikasına giden 16 yaşındaki çocuk işçi Mustafa Eti, 11 Ekim’de sabaha karşı çalıştığı fabrikada tenekede yaktığı ateşle ısınmaya çalışırken yanarak yaralandı. 10 gün süren yaşam mücadelesini 21 Ekim’de kaybetti. Tanık işçilerin beyanına göre Mustafa Eti, iş kazasının yaşandığı gün 2 vardiyada, 16 saat çalıştı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 14 Kasım’da hazırlanan iddianamede “asli kusurlu” oldukları belirtilen sanıklar Kadir Ö. ve Ercan G. hakkında “taksirle öldürme” suçundan açılan davanın duruşması, 5 Aralık’ta Tekirdağ 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada 2 sanık da adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağı kararı ile tahliye edildi.
İddianamede, Mustafa Eti’nin Tempo Tuğla’da işçi olarak kayıtlı olduğu ancak sigorta girişinin yaklaşık 3 aydır çalışmasına rağmen iş kazasının yapıldığı kaydedildi. Aynı fabrikada iki ayrı şirketin faaliyet gösterdiği Tempo Tuğla fabrikasının sahibinin resmi kayıtlara göre Ercan G., Efor Tuğla sahibinin ise sanık Kadir Ö., olduğu ve iki şirket arasında da işveren/alt işveren ve işveren vekili ilişkisi bulunduğu tespit edildi.
23-24 Kasım tarihleri arasında hazırlanan bilirkişi raporuna dikkat çekilen iddianamede, iş kazasının “öngörülebilir ve önlenebilir” olduğu belirtildi.
Bilirkişi raporunda hayatını kaybeden çocukt işçi Mustafa Eti’nin de “tali kusurlu” olduğu kaydedildi.
İş kazasının yaşandığı gün aynı vardiyada çalışan tanıkların ifadelerine yer verilen iddianamede, Tempo-Efor Tuğla’da çalıştığını belirten M.O., adlı işçi, “Gece vardiyasında 00.00-08.00 saatleri arasında çalışacaktım. Mustafa Eti yaklaşık 3 aydır bu işletmede işçi olarak çalışmaktadır. Görevi boş elektrikli tuğla vagonlarını toplayıp doldurma alanına götürmekti. Fabrikada herhangi bir şekilde ısıtma sistemi olmadığı için tuğla fırını tarafında çalışanlar zaten fırın nedeniyle sıcak alandadırlar. Ancak diğer işleri yapanlar soğuk havaya maruz kalmaktadır. Soğuk olduğunda boş teneke içerisine odun ve yanıcı madde atarak ısınmaktayız(…)” dedi.
Olay anında Mustafa Eti’yi gördüğünü belirten M.O., “Ben çalıştığım esnada Mustafa’yı gördüm ve önünde ateş yanan bir teneke bulunmaktaydı. Bir anda şiddetli bir patlama sesi geldi ve Mustafa’yı ateşler içerisinde su birikintisine doğru koşarken gördüm. Su birikintisinin içine atladı ve üzerindeki ateşi söndürdü. O sırada vardiyada bulunan diğer işçilerden biri 112 arayarak ambulansı çağırdı ve ambulans Mustafa Eti’yi alıp gitti” dedi.
Aynı vardiyada olan diğer görgü tanığı M.Ç., adlı işçi de benzer yönde ifade verdi. Tempo-Efor Tuğla’da çalıştığını M.Ç., adlı işçi, Mustafa Eti’nin yaklaşık 3 aydır tuğla fabrikasında çalıştığını belirti. İfadesinde Mustafa Eti’nin vagon temizleme işinde çalıştığını ve o gece ek ücret için fazla mesaiye kaldığını kaydeden M.Ç., “Gece vardiyasında 00.00-08.00 saatleri arasında çalışacaktım. Mustafa Eti yaklaşık 3 aydır bu işletmede işçi olarak çalışmaktadır. Görevi boş elektrikli tuğla vagonlarını toplayıp doldurma alanına götürmekti. Fabrikada herhangi bir şekilde ısıtma sistemi olmadığı için tuğla fırını tarafında çalışanlar zaten fırın nedeniyle sıcak alandadırlar. Ancak diğer işleri yapanlar soğuk havaya maruz kalmaktadır. Mustafa Eti 16.00-00.00 vardiyasında çalışmış ancak 00.00-08.00 saatleri arasında ek ücret alabilmek için vardiyaya kalmıştır. Soğuk olduğunda boş teneke içerisine odun ve yanıcı madde atarak ısınmaktayız. Saat sabah 05.00 sıralarında havaların soğuması nedeniyle Mustafa Eti isimli şahıs da aynı şekilde içerisinde yanıcı makine yağı bulunan tenekede ateş yakmış ve ısınıyordu. Ben Mustafa’yı gördüm ancak ben o sırada çalışmaktaydım. Bir anda şiddetli bir patlama sesi geldi ve Mustafa’yı ateşler içerisinde su birikintisine doğru koşarken gördüm. Su birikintisinin içine atladı ve üzerindeki ateşi söndürdü” yönünde ifade verdi.
Olaydan sonra soruşturma evresinde ifadesi alınan sanık Ercan G., Tempo Tuğla’nın genel müdür olarak çalıştığını belirtti. Ercan G., ilgili yöneticilerin kusurlu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ben Tempo isimli tuğla fabrikasında genel müdür olarak çalışmaktayım. Şirket sahibi Ş. Ö.’dür. Kadir Ö.’de onun oğludur ve benim patronumdur. Benim de işveren vekili sıfatım bulunmaktadır. Benim altımda ise fabrika müdürleri olan H. K. K., ve H. D., bulunmaktadır. Olay olduğu için çok üzgünüm. Mağdur bizim fabrikada sigortalı işçidir. Çalıştığı bölüm kazan bölümüne uzak olmadığı için burada ısıtma sistemi yoktur. Isıtmaya ihtiyaç duyulmuyordu. Teneke yakarak işçilerin ısındığından haberim yoktu. Haberim olsaydı müdahale ederdim. İş güvenliği uzmanı olup olmadığını bilmiyorum. Bu işlerle insan kaynakları bölümü ilgileniyor. Benim iş güvenliği ile ilgili sorumluluğum yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum.”
“İş güvenliği uzmanı fabrikada yoktu”
27 Ekim tarihinde savcılığa yeniden ifade veren Ercan G., Mustafa Eti’nin 4 Ekim 2025 tarihinden beridir sigortalı olarak çalıştığını ve ağır işçi statüsünde olmadığını belirtti. Mustafa Eti’yi hiç görmediğini ve sadece işe alım sırasında evraklara imza attığını ifade den Ercan G., olay yaşandığı tarihte fabrikada iş güvenliği uzmanının olmadığını belirtti.
