Avrupa Birliği, trafik güvenliğini artırmak için yeni yasa tasarısı üzerinde anlaştı. Tasarı, hız sınırlarının aşılması durumunda ehliyet iptali gibi sert cezaları içeriyor. Ayrıca, cinsel ve aile içi şiddetle mücadele için AB genelinde suçları cezalandırmayı amaçlayan bir diğer tasarı da kabul edildi.
Avrupa Birliği, trafikte ölümleri azaltmak için yeni bir yasa tasarısı üzerinde anlaştı. Buna göre, saatte 50 kilometre hız sınırını aşan sürücülerin ehliyetleri iptal edilecek. Bu ceza, AB ülkeleri arasında geçerli olacak. Yerleşim bölgelerinde ise hız sınırı saatte 30 kilometre olarak belirlendi.
Salı günü Strazburg’da açıklanan yasa tasarısı, Avrupa Parlamentosu’nun çoğunluğunun desteğini aldı. ADAC gibi otomobil kulüpleri, tek tip bir düzenlemenin karayolu güvenliğine katkı sağlayacağını belirtti.
AB Komisyonu’nun verilerine göre, sınır ötesi trafik ihlallerinin yüzde 40’ı cezasız kalıyor. Yeni yasanın yürürlüğe girmesi için AB ülkeleriyle bir uzlaşma sağlanması gerekiyor. Bu süreç, yeni parlamento seçildikten sonra başlayacak ve yaklaşık iki yıl sürecek.
AB, aynı zamanda cinsel ve aile içi şiddetle de mücadele etmeyi planlıyor. Salı günü anlaşılan bir başka yasa tasarısı, siber takip, zorla evlendirme, kadın sünneti ve rıza olmadan mahrem görüntüler göndermek gibi suçları AB genelinde cezalandırmayı öngörüyor.
Ancak tecavüz konusunda AB ülkeleri arasında bir fikir birliği sağlanamadı. Parlamento, her cinsel eylem için rıza kuralının getirilmesini istedi, ancak Almanya bunu reddetti.
Şiddet mağdurları için ise ücretsiz bir telefon yardım hattı kurulması kararlaştırıldı. Ayrıca internet üzerinden çocuk istismarı yapan pedo suçlularına da daha sert yaptırımlar getirilmesi hedefleniyor.
AB Komisyonu, Ocak ayında tarım arazilerinin yüzde 4’ünü doğal yaşam alanlarına ayırma planından vazgeçtiğini duyurdu. Bu karar, Avrupalı çiftçi lobisi COPA-COGECA tarafından sevinçle karşılandı. Dernek başkanı Christiane Lambert, kısa mesaj servisi X’te (eski adıyla Twitter) AB Komisyonu’nun yanlış politikasını terk ettiğini söyledi.
Öte yandan, Almanya AB’nin tedarik zinciri yasasını desteklemeyi reddetti. Bu yasa, AB dışındaki ülkelerde insan hakları ihlallerine karışan şirketleri cezalandırmayı amaçlıyordu. Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil, Almanya’nın bu yasayı kabul etmeyeceğini Berlin’de açıkladı. Heil, koalisyon ortağı FDP’yi “ideolojik güdümlü abluka” yapmakla suçladı. FDP ise bu yasanın Alman şirketlerine zarar vereceğini savundu. Almanya’nın tutumu, AB’nin tedarik zinciri yasasını hayata geçirmesini zorlaştırabilir.
AB Komisyonu, ayrıca Avrupa’da sera gazı emisyonlarını 2040 yılına kadar yüzde 90 azaltmayı önerdi. Bu öneri, AB’nin Paris İklim Anlaşması’ndaki taahhütlerini yerine getirmesini sağlayacak. Ancak, öneri tartışmalı bir yöntem olan karbondioksit yakalama ve depolama (CCS) teknolojisine dayanıyor. Bu teknoloji, karbondioksiti atmosferden uzaklaştırıp toprakta veya deniz tabanında saklamayı amaçlıyor. Bu teknolojinin etkinliği ve güvenliği konusunda henüz kesin bir kanıt yok.
