HABER MERKEZİ – Alman iç istihbarat teşkilatı tarafından izleme altında olan Sol Parti (Die Linke) adayı siyasetçi Barbara Borchardt’ın Mecklenburg-Vorpommern eyalet parlamentosunda CDU’nun yardımıyla eyalet anayasa mahkemesi üyesi seçilmesi Alman siyaset ve hukuk çevrelerinde büyük tartışmalara neden oldu. Barbara Borchardt’ın yüksek mahkeme üyeliğine seçilmesine itirazlar hem Borchardt’ın hem de Sol Parti’nin ideolojik ve siyasi görüşlerine
Barbara Borchardt’ın yüksek mahkeme üyeliğine seçilmesine itirazlar hem Borchardt’ın hem de Sol Parti’nin ideolojik ve siyasi görüşlerine odaklanıyor.
Alman haber ajansına demeç veren Jena Üniversitesi’nden Anayasa hukukçusu Prof. Michael Brenner bunun bir skandal olduğunu belirtti. Sol Parti’nin Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından ‘antikapitalist sol’ olarak izlemeye alındığını hatırlatan Brenner, Borchardt’ın da aynı ideolojiyi benimsediğini iddia etti.
Anayasa mahkemesi üyesi olacak kişilerin mutlaka Anayasa’nın temel esaslarının arkasında durması gerektiğinin altını çizen Brenner, bunun aksine sistem değişikliği isteyenlerin ise farklı bir değerlendirilmeye tabii tutulması gerektiğini savundu.
Anayasanın 14. maddesinin mülkiyet hakkını teminat altına aldığını ve bunun sosyal piyasa ekonomisinin temeli olduğunu hatırlatan Brenner sözlerine şöyle devam etti:
“Borchardt bunu reddediyorsa, özgür demokratik temel düzeni sorgulayacak ve vereceği karar da bunu kabul edilemez olarak değerlendirecektir. Bu olamaz. Böyle bir durumda halkın hukuk devleti ve anayasa yargısına güveni sarsılacaktır. Parlamentodaki seçim bize gösterdi ki; bazı milletvekilleri halen Anayasanın temel prensiplerini tam olarak kavrayamamış. Böyle bir şeyin Bavyera veya Kuzey Ren-Vestfalya eyaletlerinde olacağını düşünmüyorum.”
Barbara Borchardt, geçen Cuma günü Schwerin’de bulunan eyalet parlamentosunda yapılan seçimlerin ikinci turunda CDU’lu milletvekillerinin oyu ve üçte iki çoğunlukla yüksek mahkeme üyesi olarak seçilmişti.
CDU’lu eyalet milletvekilleri, parlamentonun üçte çoğunluğunun seçim yaptığını ve kurallara uygun olarak her milletvekilinin kendi düşüncesine göre oyunu kullandığını belirtirken, CDU’nun federal düzeydeki yetkililerinden ise henüz bir açıklama gelmedi.
AfD eyalet başkanı ise Borchardt’ın CDU’luların oyu ile seçilmesini ‘iki yüzlülük’ olarak gördüklerini ifade ederken, seçimi eyalet tarihi açısından ‘kara bir gün’ olarak niteledi.
