Sedat Peker: Mesut Yılmaz, Mehmet Cengiz’i yanıma ziyarete yolladı

Mehmet Cengiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında yer alan ve beşli çete olarak adlandırılan iş adamlarından biri. Peker, Mehmet Cengiz’le röportaj yapan Ertuğrul Özkök’e de omurgasız diyor. Mehmet Cengiz ile akraba olduğunu açıklayan Peker’in açıklamaları şöyle: Şahsen bu anlatacağım olayların içindeki asli figürlerden bir tanesi de benim. Bugün size akrabam olan Mehmet Cengiz’i anlatacağım. Beşli

MEHMET ÇAĞLAYAN 05 Temmuz 2022 GÜNDEM

Mehmet Cengiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında yer alan ve beşli çete olarak adlandırılan iş adamlarından biri.

Peker, Mehmet Cengiz’le röportaj yapan Ertuğrul Özkök’e de omurgasız diyor.

Mehmet Cengiz ile akraba olduğunu açıklayan Peker’in açıklamaları şöyle:

Şahsen bu anlatacağım olayların içindeki asli figürlerden bir tanesi de benim. Bugün size akrabam olan Mehmet Cengiz’i anlatacağım. Beşli çeteye böylelikle ilk selamımızı vereceğiz. Lan omurgasız Ertuğrul Özkök, Mehmet Cengiz’le röportaj yapıp yalakalıktan diyordun ya, “Ben size çete denmesine çok üzülüyorum” sen de iyi oku. 40 yaşından genç kardeşlerim, bizim esas soyadımız Yamakoğlu’ydu. Soyadı Kanunu çıkınca dedemler Peker’i, onlar ise Cengiz soyadını aldılar. Dedem o bölgenin en zengini olan Ahmet Yamak Ağa’ydı.

Dedemi araştırırsanız Kurtuluş Savaşı’ndaki çetecilik faaliyetlerine olan katkılarını görürsünüz. Mehmet Cengiz’in babası Sultan Amca sülalede sevilen, maddi durumu iyi olmayan, dedemin yardımcısı bir kişiydi. Mehmet Cengiz’le benim akrabalığımın tam olarak tanımı budur.

Ben Bolu Cezaevi’nden tahliye olduktan sonra diğer bir akrabamız olan Zafer Salman tarafından daha sık görüşmemiz sağlandı. Ben devlet ricalinin isteği üzerine 1997-1998 senelerinde Bulgaristan ve Romanya’ya bazı çalışmalar yapmak için gönderildikten sonra Türkiye’de Mesut Yılmaz başbakanlığında, gazetecilerin cazgırlığıyla temiz toplum yaygarası ülkeyi inletiyordu. Beni de bu hikayede sermaye yapmak istediklerini gıyabımda tutuklama kararı çıkardıklarında anladım. Özel bir uçak çağırarak Türkiye’ye döndüm. Benim çok büyük bir hata yaptığımı, bir daha tahliye olamayacağımı düşünüyorlardı. Benim rahatlığım ise herkesi şaşırtıyordu. Burdan sonrasını çok iyi dinleyin. Kırmızı başlıklı kız ve kurtun masalındaki kırmızı başlıklı kızın durumuna milletçe nasıl düştüğümüzü iyice öğrenin. Mesut Yılmaz’ın Macaristan’a kumar oynamaya gittiği, orada dayak yediği haberleri bir anda ülkenin gündemini değiştirmişti. Başbakan Mesut Yılmaz kumar oynamaya gitmedim diyordu. Çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını kaybetmek istemiyordu. Ben teslim olduğumda ülkenin gündemi bu konuyla çalkalanmaya başladı.

Çok saygı duyduğum, o dönemki rahmetli milletvekili Enis Sülün’ün aracılık yaptığı yazıldı söylendi. İrtibatta olduğum devlet görevlilerinin şemaları yazıldı söylendi. Bugün itibariyle son yapacağım paylaşıma kadar geçecek isimler, konular, hepsi birbiriyle bağlantılı. Lütfen her satırı dikkatli okuyun (organize şubenin yaptığı o şemadaki isimlerle ilerideki paylaşımlarımızda sık sık karşılaşacağız).

Bayrampaşa Cezaevi’nde yatarken yine bir el devreye girdi, “Bayrampaşa Cezaevi’nde Sedat Peker Krallığı” haberleri bir anda ülkenin gündemi oldu. Cezaevleri Genel Müdürü Suat Ertosun cezaevine gelerek incelemeler yaptı. İstanbul Başsavcısı, mekanı cennet olsun, Ferzan Çitici cezaevine gelerek benimle görüşme yaptı. Cezaevi benim kontrolümde olduğu için, gitmem için üç tane cezaevi önerdi. Pazarlık sonucunda ben başka bir cezaevini söyleyerek orayı kabul ettirdim (cezaevinde isyan çıkmaması için benim isteğimi kabul ettiler).

Kırşehir Cezaevi’ne gidince bazı sebeplerle Mesut Yılmaz’a düşman olan Süleyman Demirel’in akrabası Kamuran Çörtük’ün kulağına gidecek şekilde bahsi geçen Mesut Yılmaz’ın kumar oynadığı kasetinin bende olduğunu ayrıca da başka videoların ve belgelerin bende olduğunu belirtecek haber yolladım. Şu an da olduğu gibi her şey planladığım gibi gitti. Kamuran Çörtük Mesut Yılmaz’a kumar kasetlerinin bende olduğunu söyleyince Mesut Yılmaz, akrabam olduğunu bildiği için 1998 senesinde Kırşehir Cezaevi’ne Mehmet Cengiz’i yanıma ziyarete yolladı. Ben de kasetin doğru olduğunu ancak Kamuran Çörtük’e vermediğimi söyledim. Mehmet Cengiz, “Mesut Yılmaz ve Turgut Yılmaz inanmak için kaseti görmek isterler” dediğinde cezaevindeki telefonumdan aradım (o zaman cezaevleri benim için çok rahattı). Mesut Yılmaz ve Bakan Cavit Kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü Mehmet Cengiz İstanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim. Yaptığımız pazarlık Mehmet Cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi.

Anlaşma sağlandı. İlk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. Kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan Zafer Salman vasıtası ile teslim aldım (Paralar Mehmet Cengiz tarafından Zafer Salman’ın hesabına gönderildi bir kısmı da Zafer Salman’a elden teslim edildi).

O dönem Mesut Yılmaz’ın yakını olan, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin başsavcısı olan Engin Baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. Aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken, o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti.

Bütün herkes bu nasıl olur dedi. Lan kablamalar, lan tırrekler, Sedat Peker bilgileri fütü’den alıyor diyenler; o tarihlerde fütü emekleme aşamasındaydı, ben hem Türkiye’nin
hem de birçok ülkenin dengelerinde yer alıyordum. Noldu lan kablamalar? fütü kim lan dediğimde bazıları bana megaloman olduğumu söylemişti. Tamam biraz megalomanım, ancak fütü’nün çırak olduğu dönemde ben ustaydım. O zaman da maaşı namusu kadar olan gazeteciler vardı. Hem de onlara da prim verilirdi. Tüm halkı temiz toplum masallarıyla uyutmaya devam ederken biz devrin başbakanıyla bu filmleri çeviriyorduk. Bu hikayeyi tüm Türkiye ilk defa öğreniyor (bana lütfen inanın, temiz toplum diye bir şey yoktur. Çünkü insan kirlidir. Sadece güzel kandıranlar vardır.

Bu sahtekar Ertuğrul Özkök varya, o tarihteki temiz toplum projesinin başında o vardı. O zaman da prim alıyordu, şimdi de prim alıyor. Mehmet Cengiz telefon konuşmasında milletin a…na koyacağız diyor, bu ülkedeki tüm fakirleri kurtaracak vergi borçları siliniyor, ülkenin bütçesinin neredeyse yarısını beşli çetenin diğer dört ailesiyle beraber çalıyorlar, halen daha “size çete denmesini ben tasvip etmiyorum” diyor.

Daha bitmedi. Ben size Mehmet Cengiz’i ve Cengiz ailesini anlatacam. Ben namus sözü verdim diye, akit yaptım diye Azrail’in ışığında cezaevi parmaklıklarının gölgesinde bunları anlatırken eğlence olsun diye okumayın. Bakkalınıza anlatın. Berberinize anlatın. Manavınıza anlatın. Kasabınıza anlatın. Birilerine anlatın.

Ben cezaevinden tahliye olduktan sonra Mehmet Cengiz’in yazıhanesinde Turgut Yılmaz bey ile tanıştık. Kendisi akıllı ve bir duruşu olan insan. Gerçi sonraları bana biraz kötülük yaptı, Tayyip Bey’i Pınarhisar Cezaevi’nde ziyaret ettiğim ve bazı sebepler için. Ancak bunlar başka bir paylaşımın konusu olacak. İnşallah video çekmeye başladığımda bunları konuşacağız.