SPD Milletvekili Johannes Schraps, Almanya’da kadınların güvenli ve özgür bir yaşam sürmesinin devletin asli sorumluluğu olduğunu vurguladı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında açıklama yapan SPD Milletvekili Johannes Schraps, Almanya’da kadınların güvenli ve özgür bir yaşam sürmesinin devletin asli sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Yeni hazırlanacak Gewaltschutzgesetz ile hem dijital hem de fiziksel şiddete karşı daha güçlü koruma hedefleniyor.
Her yıl milyonlarca kadın, evde, işte, kamusal alanda veya dijital platformlarda farklı türlerde şiddete maruz kalıyor. Bu kapsamda açıklamada bulunan SPD’li milletvekili Johannes Schraps, şiddetin bir “özel mesele” değil, devletin ve toplumun çözmek zorunda olduğu yapısal bir problem olduğunun altını çizdi.
Yeni şiddet yasası yolda
Federal Adalet Bakanı Stefanie Hubig’in girişimiyle kısa süre içinde Meclis’e sunulacak yeni şiddet Yasası , elektronik Aufenthaltsüberwachung (elektronik takip) dahil olmak üzere caydırıcı ve koruyucu mekanizmaları güçlendirmeyi amaçlıyor. Yasa tasarısı, mağdurlara daha fazla hak, kurumlara ise daha etkin müdahale imkânı tanıyacak.
Schraps, “Şiddet ne gizli kalmalı ne de cezasız. Devletin görevi, mağdurları korumak ve failleri kararlı bir şekilde adalet önüne çıkarmaktır,” dedi.
Kadın sığınma evlerinde kapasite sorunu sürüyor
Bu yıl yürürlüğe giren şiddet yardım yasası sayesinde kadın sığınma evlerinin ve danışma merkezlerinin finansmanında iyileştirmeler yapıldı. Ancak özellikle Weserbergland bölgesinde kapasite sorunlarının devam ettiğini belirten Schraps, birçok kadının hâlâ bulunduğu yer, geliri veya oturum statüsü nedeniyle yardım sistemine erişimde zorlandığını ifade etti.
Hedef ise net: “Her kadın, her koşulda bir kadın sığınma evinde yer bulabilmeli ve nitelikli danışmanlık hizmeti alabilmelidir.”
Dijital şiddet artıyor
Kadına yönelik şiddet yalnızca fiziki ortamlarla sınırlı değil. Schraps, son dönemde mağdur sayısı hızla artan dijital şiddete dikkat çekti:
Sosyal medya üzerinden yürütülen nefret kampanyaları, tehdit mesajları, izinsiz görüntü paylaşımı ve sistematik siber takipler kadınları hem psikolojik hem de toplumsal olarak görünmez hâle getiriyor.
Ayrıca günlük yaşamda karşılaşılan catcalling, iş yerindeki cinsiyetçi söylemler ve gece hayatındaki taciz vakaları da yapısal eşitsizliklerin sonucu olarak değerlendirildi.
“Şiddetin sorumluluğu asla mağdurlarda değildir”
Schraps, açıklamasında feminist politikanın önemine vurgu yaparak erken önleme çalışmalarının, fail odaklı programların ve cinsiyet adaletini önceleyen bir yargı sisteminin gerekliliğini dile getirdi.
“Kadına yönelik şiddet bir güç dengesizliğinin ürünüdür. Sorumluluk faillerindir, asla mağdurların değil,” dedi.
25 Kasım: Hatırlama ve mücadele günü
Şiddet nedeniyle hayatını kaybeden tüm kadınların anıldığı bu günde Schraps, hayatta kalan kadınların ses çıkarmalarını desteklediklerini belirtti.
“SPD olarak sözümüzdür: Her kadın şiddetten tamamen arınmış bir yaşam sürünceye kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”diyerek açıklamalarda bulundu.
