Almanya’da ekonomik krizle birlikte artan tasarruf çağrılarına rağmen, Sosyal İşler Bakanlığı'nın harcamaları dikkat çekiyor.
Federal Sayıştay’ın 33 sayfalık raporuna göre, SPD’li Bakan Bärbel Bas’ın sorumlu olduğu bakanlık birçok noktada kamu kaynaklarını riskli biçimde kullanıyor.
Almanya’da devletin “herkes kemer sıkmalı” politikası doğrultusunda yürürlüğe koyduğu tasarruf önlemleri, özellikle sosyal yardımlarda sıkı denetimi de beraberinde getirdi. Ancak Sayıştay’ın yayımladığı kapsamlı denetim raporunda, SPD Genel Başkanı ve Sosyal İşler Bakanı Bärbel Bas’ın yönetimindeki bakanlıkta ciddi zafiyetler tespit edildi.
Federal Sayıştay’ın hazırladığı rapora göre, vatandaşlık maaşı (Bürgergeld) kapsamında yapılan ödemeler ve destek süreçleri yetersiz denetleniyor. Sayıştay uzmanları, bazı yardımların amacına uygun kullanılmadığını ve bunun sistemin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini belirtiyor.
Raporda özellikle şu başlıklar öne çıkıyor:
Kontrol eksikliği: Vatandaşlık maaşı alan kişilerin gelir beyanları ve işgücü durumu yeterince sıkı denetlenmiyor. Bu da suistimallere açık bir alan yaratıyor.
Teşviklerin yanlış yönlendirilmesi: Desteklerin bazı kesimlerde tembelliğe yol açabileceği, çalışmak yerine devlet yardımını tercih eden bireylerin sayısında artış olduğu ifade ediliyor.
Yapısal sorunlar: Bakanlığın yürüttüğü politikaların, sosyal devlet anlayışını zayıflattığı ve çalışabilir nüfusta motivasyon kaybına yol açtığı değerlendiriliyor.
Sayıştay raporu, sadece teknik aksaklıklara değil, aynı zamanda siyasi sorumluluğa da işaret ediyor. Raporda dolaylı olarak, tasarruf tedbirlerinin vatandaşa dayatılırken, Bakanlık düzeyinde bu hassasiyetin gösterilmediği ima ediliyor.
Muhalefet ise konuyu daha açık şekilde dile getiriyor. CDU’lu siyasetçiler, “Vatandaş tasarruf yaparken, bakanlıklar rahat harcama yapmamalı” diyerek Bas’ı istifaya çağırdı. FDP çevrelerinden de benzer eleştiriler geldi.
Henüz Bärbel Bas cephesinden doğrudan bir açıklama yapılmış değil. Ancak SPD içinden bazı kaynaklar, raporun “politik malzeme haline getirildiğini”, asıl meselenin sosyal sistemlerin dijitalleşme sürecinde yaşanan aksaklıklar olduğunu savunuyor.
Bas’ın önümüzdeki günlerde bir basın toplantısıyla iddialara yanıt vermesi bekleniyor.
