Polonya, yasadışı göçle mücadele gerekçesiyle Almanya ve Litvanya sınırlarında geçici sınır kontrolleri uygulamasını 7 Temmuz itibariyle yeniden başlattı.
Sınır geçişlerindeki bu değişiklikler, özellikle Almanya’nın Frankfurt an der Oder kentiyle karşı karşıya bulunan Słubice gibi noktalarda dikkat çekici bir şekilde hissedilmeye başlandı.
Polonya İçişleri Bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre, Almanya sınırında 52, Litvanya sınırında ise 13 kontrol noktası oluşturuldu. Uygulamanın ilk aşamada 7 Temmuz – 5 Ağustos 2025 tarihleri arasında yürürlükte kalması planlanıyor ancak sürenin “gerekli görülmesi hâlinde” uzatılabileceği belirtildi.
Polonya İçişleri Bakanı, sınır kontrollerinin nedenini açıklarken Avrupa içinde artan yasadışı göç hareketliliğine dikkat çekti. Bakan, “Bu uygulama Schengen ilkelerine aykırı değildir; halkımızın güvenliğini sağlamak ve Avrupa’nın dış sınırlarında yeterli koruma olmadığında içeride gerekli önlemleri almak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Yetkililer, sınır kontrollerinin tüm araçlar için sistematik olmayacağını vurgulayarak, özellikle birden fazla yolcu taşıyan araçlara yönelik “nokta kontrolleri” (spot-check) yapılacağını belirtti. Yolcuların belgeleri kontrol edilecek, şüpheli durumlarda araçlar detaylı aranabilecek.
Uygulamanın, sınır bölgelerinde yaşayan ve her gün karşı ülkeye işe giden kişiler ile ticaret yapan firmalar üzerinde etkili olabileceği ifade ediliyor. Frankfurt an der Oder ve Słubice gibi ikiz şehirlerde, sınırın her iki tarafında günlük yaşam ve iş faaliyetleri büyük ölçüde karşılıklı geçişlere dayanıyor.
Yerel halk, sınırda yoğunluk yaşanmasından endişeli. Almanya tarafındaki bazı işletme sahipleri, Polonya’dan gelen müşterilerin sayısında düşüş olabileceğini, bunun da ticarete zarar verebileceğini söylüyor.
Polonya’nın bu kararı, Schengen Bölgesi içinde son aylarda art arda gelen geçici sınır kontrolü uygulamalarına bir yenisini daha ekliyor. Avusturya, Almanya, Fransa ve Çekya gibi ülkeler de zaman zaman benzer önlemler almıştı. Uzmanlar, Avrupa Birliği içindeki serbest dolaşım ilkesinin bu kontrollerle zayıflayabileceği konusunda uyarıyor.
