Özel: Tekirdağlı Hasan 67 ay, Alman Hans 8 ay çalışıp otomobil alıyor

Özel: Tekirdağlı Hasan 67 ay, Alman Hans 8 ay çalışıp otomobil alıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekirdağ mitinginde yaptığı konuşmada ekonomiyi eleştirerek "Almanya'da Hans 8 aylık maaşını verdi mi Renault Clio alıyormuş. Tekirdağlı Hasan abi 67 ay çalışınca bir Renault Clio alıyormuş. Almanya'da 8 asgari ücret bir araba alıyor, Türkiye'de 67 asgari ücret bir araba alıyor." dedi.

PANORAMA-NEWS 23 Haziran 2025 GÜNDEM

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde yaptığı konuşmada, “Yunanistan’da asgari ücretli 20 ay çalışınca sıfır bir Renault Clio alıyormuş. Bulgaristan’da 35 ay, Romanya’da 21 ay çalışınca Renault Clio alınıyormuş. Almanya’da Hans 8 aylık maaşını verdi mi Renault Clio alıyormuş. Tekirdağlı Hasan abi 67 ay çalışınca bir Renault Clio alıyormuş. Almanya’da 8 asgari ücret bir araba alıyor, Türkiye’de 67 asgari ücret bir araba alıyor. Türkiye’de emeği bu kadar ucuzlatan, emeği bu kadar sömüren, asgari ücretlinin emekçinin, alnının terini bu kadar sömüren bir iktidar gelmedi, bundan sonra da gelmeyecek. Bunları göndereceğiz, alınterinin kıymetini bilenleri getireceğiz” dedi.

Temmuz ayında emeklilere seyyanen zam ve asgari ücrete ara zam yapılması için büyük bir mücadele verdiklerini belirten Özel, şunları kaydetti:

“Dünyada olup bitenleri dikkatli okumak, dikkatli takip etmek lazım. Bölge tekinsiz ve kırılgan. Bir tedirginlik çağı içindeyiz. Her geçen gün işler daha da kötüye gidiyor. İsrail’in Filistin’e yaptığı soykırımı bırakın kınamak, teşvik eden, takdir eden bir Amerikan yönetimi var. Trump gelmiş, deli taklidi yapıyor. Esas hesap, Gazze’nin önündeki Avrupa’ya 100 yıl yetecek ve bizim de Kıbrıs’ımızın da söz sahibi olması gereken hidrokarbon yatakları. Bu büyük oyunu, dünyanın çeşitli ülkeleri İsrail ile birlikte planlıyorlar ve Türkiye’ye burada çok küçük, iç politika açısından işe yarayabilecek ama orta ve uzun vadede Türkiye’ye büyük kaybettirecek bir plan yapıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti nükleere de karşıdır, bölgedeki yeni bir savaşa da karşıdır. Bu Amerika’nın gelip de müdahale ettiği hiçbir ülkeye istikrar gelmedi, demokrasi gelmedi. Ne Irak’ta ne Libya’da ne Afganistan’da ne Suriye’de ne de İran’da elbette demokrasi yok, olmalıdır. Seçimler yapılmalı, bu ülkelerin demokratik seçimlerle seçilecek yönetimleri bu ülkeleri yönetmelidir. Ancak, bu ülkelere güya istikrar getireceğiz diye gelenler buraları talan etmek, istikrarsızlığa sürüklemek, Müslüman kanı akıtmak dışında bir şey yapmadılar. Biz bu kaosa karşıyız. İsrail’in daveti üzerine Amerika’dan kalkan B2 uçakları, İran’da nükleer tesisleri vuruyorlar. Bu nükleer tesislerin müzakere yoluyla denetlenmesi, diplomasiyle kontrol altında tutulması, sadece zenginleştirilen uranyumun enerjide kullanılması, atom bombasına, nükleer silaha dönüşmemesi bizim savunduğumuz bir gerçekken, uluslararası hukuka aykırı biçimde, kıtalar ötesinden gelip diplomasiye imkan vermeden, İsrail’in çılgınlığının peşine takılarak hem bir bölge savaşını hem bir dünya savaşını başlatabilecek sorumsuzluğu, hem yanı başımızda ortaya çıkabilecek nükleer sızıntının karşısında durmak gerekirken, bugün ülkeyi yöneten iktidar Netanyahu ile sözde kayıkçı kavgası yapmakta ama onu şımartan, arkalayan ve dün akşamki uluslararası hukuku hiçe sayan saldırıyı yapan Trump’a ağzını açmamakta. Sanki olan biten Trump’sız oluyormuş gibi kulağının üstüne yatmaktadır. Buradan Trump’ı kınamayan Erdoğan’ı ve AK Parti yönetimini kınıyoruz. Türkiye’nin yanı başında hukuksuz operasyonlara, sağlığımızı tehdit edecek, nükleer sızıntı tehlikelerine başlayacak bitmeyecek savaşlara, hepimize kaybettirecek yeni ekonomik krizlere karşı duruyoruz. AK Parti iktidarının yapmadığını, yapamadığını açıkça söylüyor, ABD’nin yaptığı bu saldırıyı kınıyoruz, kınıyoruz, kınıyoruz.