Meme kanserine yakalanan doktor, kendi ürettiği virüslerle sağlığına kavuştu

Meme kanserine yakalanan doktor, kendi ürettiği virüslerle sağlığına kavuştu

49 yaşındaki Virolog Beata Halassy, 2020'de üçüncü kez meme kanseri teşhisi aldıktan sonra kanserin galip geleceğini düşünerek geleneksel tedavilere dönmek yerine, laboratuvarında geliştirdiği bir yöntemi denemeye karar verdi.

PANORAMA-NEWS 18 Kasım 2024 GÜNDEM

Onkolitik viroterapi (OVT) adı verilen bu deneysel tedavi yönteminde, kanserli hücreleri hedef almak ve bağışıklık sistemini harekete geçirmek için virüsler kullanılıyor. Halassy, tümörüne ardışık olarak kızamık ve veziküler stomatit virüslerini enjekte etti. Kanser hücrelerine saldırması muhtemel virüsleri seçen Halassy’nin iki aylık tedavi sürecinde tümörü küçüldü, işgal ettiği kas ve deriden ayrıldı ve kolayca çıkarılabilir hale geldi.

Tedavi sırasında ciddi bir yan etki yaşamayan Halassy, operasyondan sonra bir yıl boyunca trastuzumab adlı kanser ilacını kullandı ve o zamandan beri kansersiz bir yaşam sürüyor.

Bağışıklık sisteminin direnç göstermemesi adına iki virüs enjekte eden Halassy, tümörün önce büyüdüğünü, ardından küçüldüğünü gözlemledi. Tümör yeterince küçüldüğünde ise kesilerek alındı.

Tedavi sırasında ciddi bir yan etki yaşamayan Halassy, operasyondan sonra bir yıl boyunca trastuzumab adlı kanser ilacını kullandı ve o zamandan beri kansersiz bir yaşam sürüyor.

Halassy’nin deneyimi, OVT’nin potansiyel bir kanser tedavisi olarak dikkat çekmesine katkıda bulundu. Ancak etik tartışmaları da beraberinde getirdi; makalesi etik endişeler nedeniyle birçok dergi tarafından reddedildi.

Araştırmacılar, bu tür öz-deneyimlerin yaygınlaşmasının, özellikle kanser hastalarını kanıtlanmamış tedavilere yönlendirebileceği konusunda uyarıyor. Yine de bu sıra dışı adım, Halassy’nin bilimsel kariyerine yeni bir yön verdi.

Şimdi OVT’nin hayvan kanserlerinde kullanımı üzerine araştırmalar yürüten Halassy, deneyiminin yalnızca kişisel değil, bilimsel anlamda da değerli olduğunu savunuyor. Ancak uzmanlar, bu yöntemin bilgi ve deneyim gerektirdiğini vurgulayarak, öz-tedavi yöntemlerinin genel bir çözüm olmadığını hatırlatıyor.