Koalisyon görüşmelerinin zorlu pazarlıklar

Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) lideri ve Almanya Başbakanı Angela Merkel olası koalisyon ortaklarına görüşme çağrısı yaptı. Koalisyon görüşmelerinin zorlu pazarlıklara sahne olması bekleniyor. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile birlikte olası koalisyon ortaklarına hükümeti oluşturmak için görüşme çağrısında bulundu. Merkel öncelikle Bavyera eyaletinde

PANORAMA - NEWS 26 Eylül 2017 GÜNDEM

Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) lideri ve Almanya Başbakanı Angela Merkel olası koalisyon ortaklarına görüşme çağrısı yaptı. Koalisyon görüşmelerinin zorlu pazarlıklara sahne olması bekleniyor.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile birlikte olası koalisyon ortaklarına hükümeti oluşturmak için görüşme çağrısında bulundu.

Merkel öncelikle Bavyera eyaletinde örgütlü kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer ile görüşecek. Daha sonra iki kardeş parti adına Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi ile görüşmeler yapılacak.

Merkel aynı çağrıyı seçimde ağır yenilgi alan ve hükümette yer almak istediğini açıklayan Sosyal Demokrat Parti’ye de (SPD) yaptı ancak erken seçim yönündeki spekülasyonlara kesin bir dille karşı çıktı.

Başbakan Merkel seçim sonuçlarının parti kurullarında değerlendirilmesi ertesinde bugün Berlin’de yaptığı açıklamada, muhalefete döneceklerini açıklayan Sosyal Semokratlar ile de görüşmelerde bulunmak istediğini özellikle vurguladı. Merkel “Almanya’nın istikrarlı, iyi bir hükümete ihtiyacı olduğunu” söyledi ancak hükümeti oluşturma konusunda bir takvim vermekten kaçındı.

Almanya’da 24 Eylül Pazar günü yapılan genel seçimlerin sonucu sayısal olarak sadece Hristiyan Birlik partileri ile Sosyal Demokrat Parti’nin bugüne kadarki büyük koalisyonunun yeniden gündeme gelmesini ya da şimdiye kadar federal çapta hiç denenmemiş olan Hristiyan Birlik partileri ile Hür Demokrat Parti ve Yeşiller Partisi’nin üçlü koalisyonunu mümkün kılıyor. Ancak Sosyal Demokrat Parti (SPD) seçimden sadece yüzde 20,5’lik oy oranı ile çıkması nedeniyle büyük koalisyonu devam ettirmekten yana olmadığını açıkladı.

Başbakan Merkel sosyal demokratların seçim akşamı büyük koalisyonu devam ettirmekten yana olmadıklarını açıkladıklarına işaret ederek, ancak buna rağmen sosyal demokratlar ile temas içinde kalınmasının doğru olacağını belirtti ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Yönetim Kurulu’nun da aynı görüşü paylaştığına işaret etti.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz ise Merkel’in kendilerine yaptığı görüşme çağrısından sonra da büyük koalisyonu devam ettirme niyetinde olmadıklarını bugün bir kez daha vurguladı. Schulz, Merkel’e göndermede bulunarak “Beni telefonla aramak istiyorsa arayabilir. Ama bizi değil başkalarını ararsa zamanını daha iyi kullanmış olur” dedi.

Gazetecilerin “Üçlü koalisyon görüşmeleri başarısız kalırsa Sosyal Demokrat Parti Hristiyan Birlik partileri ile görüşür mü” şeklindeki sorusuna ise “Üçlü koalisyon görüşmeleri başarısız kalmayacaktır. Onun için böyle bir girişimimiz söz konusu olmaz” diye yanıt verdi ve ekledi: “Diyalog her zaman mümkün, ancak bizim görevimiz artık muhalefet yapmaktır”.

Hristiyan Birlik partileri ile Hür Demokratlar ve Yeşiller arasındaki olası koalisyona ilişkin de tüm bu partiler içinde çekinceler bulunuyor, hatta bunun pratikte mümkün olmadığına işaret eden partililer de bulunuyor.

Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Christian Lindner bugün yaptığı açıklamada üçlü koalisyona yeşil ışık yaktı. Ancak bunun için siyasette hissedilir bir değişim olması gerektiğini belirtti. Yeşiller Partisi de üçlü koalisyona olumlu bakıyor. Partinin liste başı adaylarından Katrin-Göring Eckardt seçim kampanyalarında yaptıkları en önemli vaatlerin koalisyon sözleşmesine alınması gerektiğini söyledi ancak uzlaşmaya da hazır oldukları sinyali verdi.

Üçlü koalisyonun önündeki en sorunlu konular arasında iklim değişimi ve mülteciler konusu bulunuyor. Hristiyan Sosyal Birlik de (CSU) Almanya’ya gelecek mülteciler için bir üst sınır konulmasında ısrar ediyor. Bu konunun da Hristiyan birlik partileri arasında pürüz oluşturmaya devam edeceğine dikkat çekiliyor.

Öte yandan eğer sosyal demokratlar büyük koalisyon karşıtı tavırlarını sürdürecek olur ve üçlü koalisyon formülü de sonuç vermeyecek olursa Almanya’nın erken seçime gitmesinin de olası olduğuna dikkat çekiliyor. Başbakan Merkel ise erken seçim senaryosunu, seçmenin iradesini hiçe saymak anlamına geleceği için reddediyor ve “Seçmen bize bir görev verdiyse bunu uygulamaya koymakla yükümlüyüz” diye konuşuyor.

Angela Merkel liderliğinde toplanan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi üst yönetimi seçimde aldığı ağır oy kayıplarını da değerlendirdi. Hristiyan demokratların tabanından 1 milyon 300 bin seçmenin Hür Demokrat Parti’ye (FDP), bir milyon seçmenin ise sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi’ne (AfD) kayması analiz edildi. Ancak Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Merkel seçim kampanyaları sırasında hata görmediğini vurguladı ve seçim kampanyalarının iyi planlanmış ve iyi yürütülmüş olduğunu belirtti.

Başbakan Merkel 2015 yılı Eylül ayındaki yüzbinlerce mültecinin Almanya’ya kabul edilmesi doğrultusundaki yoğun eleştiri toplayan kararını da bir kez daha savundu. Merkel sağ popülist Almanya İçin Alternatif Partisi’ne (AfD) kayan kendi tabanından seçmenleri de “iyi politikalar” ve “sorunlara çözüm bulmak suretiyle”  yeniden kazanmak için kolları sıvayacaklarını ilan etti.

Hristiyan Demokrat Birlik lideri Merkel sorunlu konular arasında mültecilerin topluma uyumu, yasadışı göç, tarım sektörünün geleceği gibi konuların bulunduğunu belirtti ve bu konulara özellikle odaklanacağını vurguladı. Merkel, protesto amacıyla Almanya İçin Alternatif Partisi’ni (AfD) seçenlerin bu tavrına yol açan çok çok sebep olduğunu da teslim etti.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı‘na (AGİT) bağlı gözlemciler Almanya’daki genel seçimin düzenli bir biçimde geçtiği değerlendirmesinde bulundu. AGİT’ten bugün yapılan açıklamada, hackerlerin seçimleri manipüle edebileceği yönünde seçim öncesinde yoğun tartışmalar yaşandığına işaret edilerek, seçim sırasında herhangi bir olumsuz etkileme girişimine rastlanmadığı açıklandı.DW