Kanser ilacı skandalı davası başladı

BOTTROP – Kendisine kâr elde etmek amacıyla kanser ilacının etkin maddesini azaltarak hastalara satıp, sağlık sigorta kurumundan ise tam etkin maddeli ilaç parası olarak tahsilat yapan 47 yaşındaki Bottroplu sanık eczacı hakkında Essen savcılığının açtığı davanın Essen Eyalet Mahkemesindeki duruşması başladı. Olay, eczanenin yeni işe alınan iki çalışanı tarafından yapılan ihbarla ortaya çıktı ve Essen

PANORAMA - NEWS 16 Kasım 2017 GÜNDEM

BOTTROP – Kendisine kâr elde etmek amacıyla kanser ilacının etkin maddesini azaltarak hastalara satıp, sağlık sigorta kurumundan ise tam etkin maddeli ilaç parası olarak tahsilat yapan 47 yaşındaki Bottroplu sanık eczacı hakkında Essen savcılığının açtığı davanın Essen Eyalet Mahkemesindeki duruşması başladı.

Olay, eczanenin yeni işe alınan iki çalışanı tarafından yapılan ihbarla ortaya çıktı ve Essen savcılığı eczane hakkında hemen soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında savcılık altı eyalette bin, Almanya genelinde ise 3 bin 700 kişinin bu olaydan olumsuz etkilendiğini tespit etti. Dolandırıcılık sayesinde eczacının cebine senelik 600 bin Euro girdi. Sağlık Sigorta Kurumlarına zararın ise toplam 56 milyon Euro olduğu tahmin ediliyor.

2012-2016 yılları arasında eczanesinde yaklaşık 62 bin özel ilaç hazırladığı ve bu yolla dolandırıcılıkla yargılanan 47 yaşındaki sanık eczacının duruşmasına çok sayıda kanser hastası mağdur da geldi.

Duruşma öncesi bir medya kuruluşuna beyanatta bulunan 56 yaşındaki mağdur bayan bir kanser hastası bu yolsuzluğa karşı yaşayıp mücadele edeceğini ve mahkemeden adil bir kararın çıkmasını beklediğini söyledi.

Konu ile ilgi “Manager Magazin” internet sayfasında makale yayınlayan Heidelberg Ruprecht-Karls Üniversitesinden Prof. Markus Pohlmann ise, bu usulsüzlüklerin yaşanmasında asıl sorunun denetim sorunu olduğunu vurguladı.

Pohlmann, çünkü mevzuata göre ilaçların dozundaki maddelerin denetiminin devletin yetkisinde olmadığını, bu nedenle de bu tip yolsuzlukların Bottrop olayında olduğu gibi ancak içeriden ahlak ve cesaret sahibi çalışanlar tarafından yapılan ihbarlarla ortaya çıkarılabildiğini söylüyor.

Prof. Pohlmann, ayrıca firmaların ve devletin bu ihbar sisteminin geliştirilmesi ve ihbarcı çalışanların deşifre edilmeden korunması konusunda teşvik edici olmaları ve gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguluyor. Bottrop olayında ihbarcı çalışanlar sanık eczacının tutuklanmasıyla birlikte işlerinden çıkartılmışlardı.