Kadınlardan Almanya’ Başbakanı Merz’e isyan etti

Kadınlardan Almanya’ Başbakanı Merz’e isyan etti

Almanya Başbakanı Merz’in göç ve kadın güvenliğiyle ilgili tartışmalı sözleri büyük tepki çekti. Kadınlar "artık laf değil, icraat istiyoruz" diyerek seslerini yükseltiyor.

PANORAMA-NEWS 04 Kasım 2025 GÜNDEM

Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Merz’in 14 Ekim’de Potsdam kentinde yaptığı bir konuşmada göçmenlerin sayısının artışı ile ilgili olarak “Şehrin görüntüsünde hâlâ sorun var” demesi ve gelen tepkilere de “Bunu bir de kızlarınıza sorun” şeklinde yanıt vermesi ülkede hâlâ tartışılıyor. Ülkede kutuplaşmaya yol açan Merz’e kadınlardan da art arda talepler geliyor.

Almanya’nın tanınmış 60 kadını tarafından Merz’e hitaben yazılan açık mektupta şu çağrı yapıldı:

“Kız çocuklarının, yani kadınların güvenliği hakkında konuşmak istiyoruz. Ancak bunu ciddiye almak ve ırkçı söylemleri meşrulaştırmak için ucuz bir bahane olarak kullanmamak istiyoruz. Cinsiyetçilik mağdurları ile ırkçılık mağdurları birbirine düşürülmemeli.”

Ayrıca Almanya’da Merz’e karşı düzenlenen protestolar doğrultusunda “Biz Kızlarız – Kadınların Güvenliği İçin Merz’e 10 Talep” başlıklı yeni bir girişim başlatıldı. Bu talepler arasında, cinsel ve ev içi şiddete karşı daha etkili yargılama, kadın sığınma evlerinin güçlendirilmesi ve kamusal alanların daha iyi aydınlatılması gibi önlemler yer alıyor.

Offenbach kentinin Sosyal Demokrat Partili (SPD) belediye meclis üyesi Hibba Kauser de Merz’e yazılan açık mektubun imzacılarından. Pakistan kökenli bir ailenin kızı olan 25 yaşındaki yerel siyasetçi Kauser, Berlin’deki protestolarda ilk konuşmayı yapan isimlerden biriydi:

“Bu mektubu hemen imzaladım çünkü kadın güvenliği üzerine bir tartışma yapılacaksa, bu ciddi bir şekilde yapılmalı. Kadın sığınma evleri yeterli finansmana sahip olmalı; hiçbir kadın geri çevrilmemeli. Alman vatandaşı olmayan ya da yeterince Almanca bilmeyen kadınlar da ayrımcılığa uğramamalı.”

Kauser’in tepkisi bu tartışmanın göçmen kökenli genç kadınlarda nasıl duygusal bir etkiye neden olduğu daha net anlaşılıyor.

Brandenburg’daki bir mülteci yurdunda doğan Kauser, aynı zamanda yerel siyasetteki çalışmaları nedeniyle 2024’te ödül almış bir siyasetçi. “Şehir görüntüsü” etrafında süren tartışmalar, ona göre mültecilerin hâlâ yeterince kabul görmediğinin kanıtı:

“Çok üzüldüm ve kırıldım. Ne kadar çabalarsak çabalayalım, hâlâ kendimizi bu topluma ait olduğumuzu kanıtlamak zorundayız. Oysa biz burada doğduk, burada büyüdük. Neden hâlâ bizim üzerimizden konuşuluyor?”

On maddelik açık mektubun taleplerinden biri de kadınları internetteki cinsiyetçilik ve ırkçılığa karşı daha güçlü korumak. Genç yerel siyasetçi, bunu her gün kendi teninde yaşıyor:

“İnternette ırkçılığı her gün deneyimliyorum. Sürekli mesaj yağıyor; insanlar bana hakaret ediyor, ırkçı ya da cinsiyetçi laflar sarf ediyor.”

Kauser, “Instagram neden, birini engellediğimde onun yeni hesap açıp her seferinde yeniden taciz edebilmesine izin veriyor? Burada hem siyaset hem de teknoloji şirketleri çok büyük sorumluluk taşıyor” diyor.

Kadınlar için en tehlikeli yer: Kendi evi
Alman Kadınlar Konseyi’nin Genel Müdiresi Judith Rahner, Başbakan Merz’in sözlerinden dolayı hâlâ öfkeli.

DW’ye konuşan Rahner, “Günlerdir öfkesini dile getiren yüzlerce kadından mesaj alıyorum” diyor.

Ona göre, Almanya’da kadınların güvenliğini tehdit eden en büyük unsur partner şiddeti:

“2023 yılında Almanya’da 909 kadın, eşleri ya da eski eşleri tarafından öldürüldü ya da öldürülmeye çalışıldı. Şiddet yalnızca sokakta ya da internette değil, özellikle evde artıyor. Kadınlar en güvende hissettikleri yerde en büyük tehlikeyle karşı karşıya.”

ÖNE ÇIKANLAR