Hükümeti kuramazsa Merkelin sonu olabilir!

Koalisyon çalışmalarını değerlendiren Handelsblatt gazetesi Hıristiyan Birlik partileri, Hür Demokrat Partisi ve Yeşiller arasında bir işbirliğinin olabileceğini ifade etti. “Almanya’da Yeşiller’in federal düzeyde olası bir koalisyona katılacak olması orta gelirlilerde panik havası oluşturmuyor. Birçok branş gibi Alman makine sanayisi de Almanya’da enerji alanındaki dönüşüm politikalarından sonra kârlı işler yaptı. Çok sayıda işletme yöneticisi çevreci parti

PANORAMA - NEWS 27 Eylül 2017 GÜNDEM

Koalisyon çalışmalarını değerlendiren Handelsblatt gazetesi Hıristiyan Birlik partileri, Hür Demokrat Partisi ve Yeşiller arasında bir işbirliğinin olabileceğini ifade etti.

“Almanya’da Yeşiller’in federal düzeyde olası bir koalisyona katılacak olması orta gelirlilerde panik havası oluşturmuyor. Birçok branş gibi Alman makine sanayisi de Almanya’da enerji alanındaki dönüşüm politikalarından sonra kârlı işler yaptı.

Çok sayıda işletme yöneticisi çevreci parti ile barışık durumda. Partinin içindeki real kanattan Winfried Kretschmann, Cem Özdemir ya da Katrin Göring-Eckhardt gibi politikacılar söz sahibi oldukları sürece diğer kanattan hayalperest politikacılar en azından bir süre için unutulacaktır.

Daha da yakınlaşma doğrultusunda çok sayıda örtüşen nokta var. Neredeyse her sanayi işletmesi artık bir nevi çevreyi koruma ve sürdürülebilirlik raporu çıkartıyor. Yeşiller orta gelirli gruba vergi kolaylıkları sağlamak ve iş hayatına yeni başlayan start-up şirketlere destek olmak istiyor.

İşte tüm bu merkezi konularda Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Christian Lindner, Yeşiller ile hızlı bir biçimde anlaşma sağlayabilir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) ise Hıristiyan Birlik partileri içinde çöküşler yaşanabileceği dile getirdi.

“Bavyera Eyaleti’nde Hıristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) net bir politik çizgi izleyecek ve koalisyon görüşmelerinden önemli ganimetlerle Münih’e dönmeye çalışacaktır. Hristiyan Sosyal Birlik partisi açısından mutlak çoğunluğu kaybetmekten daha büyük bir kâbus olamaz.

Geçmişte seleflerinin kötü sonlarını göz önünde tutan partinin lideri Seehofer, tek başına iktidarda kalabilmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Ama tüm bu çabalara rağmen onun iktidarı 2018’deki seçimlerin ötesine geçemeyecektir.

CSU kendi açısından bir ölüm-kalım savaşı içinde ve bu durum parti içinde kimin söz sahibi olacağına ilişkin tartışmayı daha da zorlaştırıyor. Bu durum zaten yara almış olan Merkel açısından daha da tehlikeli bir durumu ortaya çıkarabilir.

Hıristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) ile Hıristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) çöküşüne kibirle bakmıyor. Çünkü çok sayıda Hristiyan demokrat büyük endişe içinde bu çöküşün bir mesaj verdiğini düşünüyor.”

Der Tagesspiegel gazetesi Merkel üçlü koalisyonu başaramazsa, onun sonunda beraberinde getireceğini vurguluyor.

“Kimse bunun ne zaman geleceğini şimdiden öngöremese de, seçim sonrasında bir sonun başlangıcını yaşayabiliriz.

Merkel, Hıristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birlik partisi (CSU) içindeki kaçmaya hazır güçleri dizginleyebilecek mi, tabanı yeniden kendisine bağlayabilecek mi? ayrıca liberaller ile Yeşiller arasındaki uzlaşmaz gibi görünen politikalarını kanalize edebilecek ve bu dört zor ortağı koalisyon içinde biraraya getirebilecek mi?

Bu ancak fildişi kulesinden inip politika yapmasıyla mümkün olabilir. Ülkeyi ileri götürecek, insanların taleplerini ve korkularını ciddiye alıp bunlara yanıt vermeli. Toplumun birbiriyle diyaloğunu sağlayacak bir platform oluşturabilecek bir koalisyon ortaklığıyla bu mümkün olabilir.

Merkel Üçlü koalisyonla son hamlesini yaparak başarılı olursa ve her şeyden önce de halkı ikna edebilirse, o zaman Başbakan bu sonbaharı da kurtarmış olacak ve iktidarını modern bir hükümet ittifakı ile taçlandırmış olacak. Ama başaramazsa, bu onun sonu olur.”

Neue Osnabrücker Zeitung ise yorumunda Merkel’in üçlü koalisyonu oluşturma konusundaki zorluklara değiniyor:

“Seçimi kaybedenler genelde seslerini kısarlar. Ama Angela Merkel öyle değil. Hıristiyan Birlik partilerinin yoğun bir biçimde oy kaybetmiş olması, 1949 yılından bu yana en kötü sonucu almış olması, aşırı sağcıların parlamentoya girmiş olması üzerinde öyle uzunca durmuyor. O iktidarını koruyor, onun için en önemli konu bu.

Ama geleceğin koalisyonu Merkel’in halkı inandırmaya çalıştığı gibi öyle kolay bir ittifak olmayacak. Hıristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) liderinin Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile diyalog içinde kalmaya çalışması da belki taktiksel bir manevra olarak algılanabilir.

Böylece Merkel’in elinde Hür Demokrat Parti ve Yeşiller’e karşı kullanacağı bir jokeri olmuş olacak. Ama Sosyal Demokratlar ona bu iyiliği yapmıyorlar. Haklı sebepleri de var. Büyük koalisyon içinde yıllar boyu küçülen Sosyal Demokrat Parti’nin acilen tazelenmeye ihtiyacı var. Bu ise en iyi muhalefette olabiliyor.”DW