HABER MERKEZİ – Touristik Aktuel dergisinin bugünkü sayısında geçen habere göre; seyahat yasağının uzatılması Almanya’da Afrika programı sunan 40 tur operatörünü oldukça olumsuz etkiledi. Dava dilekçesinde öncelikle Mauritius, Şeyseller ve Tanzanya için yasağın kalkması talebinde bulunan tur operatörü Elangani‘nin Müdürü Heike van Staden, “Öncelikli talebimiz sınırları açan ve turist karşılamaya hazır olan ülkelere seyahatin bir an
Dava dilekçesinde öncelikle Mauritius, Şeyseller ve Tanzanya için yasağın kalkması talebinde bulunan tur operatörü Elangani‘nin Müdürü Heike van Staden, “Öncelikli talebimiz sınırları açan ve turist karşılamaya hazır olan ülkelere seyahatin bir an önce başlaması ve eğer talebimizde haklı çıkarsak, diğer ülkelerin de önü açılmış olur, zira bu yasağa dair hoşnutsuzluk çok fazla” dedi.
Açılan dava aynı zamanda 120 tur operatörünü kapsayan Güney ve Doğu Afrika iş birliği (ASA) tarafından da destekleniyor. ASA Başkanı Werner Gordes’e göre ülkelerin hepsini bir torbaya atıp genel olarak yasaklamanın doğru olmadığını belirterek; ’Tanzanya sınırlarını açtı, Ruanda 17 Haziran’dan beri sınırları açtı. Kenya, Mauritus ve Şeysel adaları benzer durumdalar ve bu ülkeler transferden, konaklamaya kadar mükemmel olarak sezona hazırlandılar ve tatil konseptlerini ortaya koydular. Buna ilave olarak çok düşük olan enfekte sayısının da göz önünde bulundurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tur operatörlerine göre seyahat yasağından dolayı sadece bu sezonun değil, hastalık tehlikesi algısı yaratıldığı için gelecek senenin turistleri de planlarını değiştirmek zorunda kalıyorlar.
Heike van Staden, dava içeriğinde; ‘Alman Hükümetinin seyahat ve rezervasyon sistemini anlamamakta ısrar ettiğini, seyahat yasağı ile sadece alınmış otel, uçak gibi ön ödeme yapılmış ve ellerinde olmayan bir parayı, hatta yapılan işlem giderleri ile fazlasıyla geri ödemek durumunda kalacaklarını ve bu da yüzlerce küçük ve butik tur operatörünün bu yükün altında ezileceğini belirttiğini’ bildirdi. Birçok Afrika ülkesinde turizmin bitmesiyle vahşi hayvan ve doğa katliamlarının arttığı belirtilirken, bunun ülkelere telafisi olmayan yaralar açacağı da dile getirildi.
Önemli bir Afrika Tur operatörü olan Taruk firmasının Genel Müdürü Johannes Haape bu davanın yanı sıra ayrıca ve öncelikle Alman Dışişleri Bakanlığını uyararak ekonomik ve doğal bir faciayı önlemek için her ülkenin tek tek şartları ve durumunun incelenmesi çağrısında bulundu.
