Almanya’da Müslümanlara ve yabancılara ırkçı saldırılar artıyor. Geçen hafta Hamburg tren garındaki bıçaklı saldırı, ilkokulda bir bıçaklı saldırı, camide bir kişinin öldürülmesi olayları, sadece yakın zamanda gerçekleşen olaylar. Bu saldırıları, yabancıların işlediği suçları ve tabii göçmenlere yönelik ön yargıyı alt alta koyduğunuzda insanın aklına bu sorular geliyor ister istemez: Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız sokağa güvenli çıkabiliyorlar mı? Korku var mı?
MÜŞERREF ÖREN (BAKIM UZMANI): “Allaha şükür şimdiye kadar benim başıma böyle bir olay gelmedi. Tabii ki belli yerlere belirli saatlerde gittiğimiz zaman dikkat ediyoruz. Belirli bölgeler var, alkol ve uyuşturucu maddenin kullanıldığı yerler buralar. Belli zaten, öyle yerlere gitmemeye gayret ediyoruz. Çocuklarımıza dikkat etmemiz gerekiyor, onlar kadar aileler de suçlu. Bundan dört yıl önce gece saatlerinde işten eve dönen arkadaşımın kızına tecavüz ettiler. Sığınmacı bir aile idi buradaki mağdur olan. Çok trajik bir durum, olmamalıydı ama yaşandı. Aileler çok dikkatli olmalı.”
ADEM ÖZKAN (İŞ İNSANI): “Doğrusunu söyleyecek olursak, özellikle akşamları sokakta olduğum zaman kendimi güvende hissetmiyorum. Son zamanlarda malum yabancılara yönelik, Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılar arttı. İster istemez endişe duyuyoruz. 30 yıldır Almanya’da yaşıyorum ama son 4-5 yıldır hiç görmediğimiz olaylara tanık oluyoruz. Bunlar insanı tedirgin ediyor. Bizim atalarımız 60’lı yıllardan beri buradalar. Geçmişte hiç bu kadar sık olay yaşanmadı. Olaylar, sorunlar bizden kaynaklı değil, mülteci kabulü sonrası başlayan camilerimize saldırılar, paralelinde ırkçı partilerin büyümesi insanı endişelendiriyor.”
GÖKHAN YILDIZHAN (İŞ İNSANI): “Ben 55 yıldır Almanya’dayım, şu üç-beş senedir gördüklerimizi geçmişte ne gördük ne de duyduk. Ben 90’lı yıllarda Köln’ün, hatta KRV eyaletinin en büyük gece kulübünü işlettim yıllarca. Kulüpte gençler oynarlar, dans ederler ama bizim gençlerden hiç duymadım, yani eline bıçak alsın da deli-dolu insanların içine dalsın. Son 3-5 senedir yaşadığımız olaylar insanları tedirgin ediyor. Metrolara binmeye korkuyoruz. Benim çok sayıda Alman arkadaşım var, onlar da aynı endişeyi taşıyor. Kalabalığa girmeye korkuyoruz. İki oğlum var, torunlarım var. Sürekli uyarıyoruz ‘Aman kalabalıklara girmeyin, dikkat edin’ diye. Tabii ne kadar tedbir alsak da olacak varsa oluyor. Ama yine de tüm Avrupa’yla, ABD’yle kıyaslandığında bana göre Almanya yine de en iyisi.”
İSMAİL DEVECİ (FUTBOLCU): “25 yaşımdayım. Geçmişi bilmiyorum ama büyüklerim, annem-babam, ‘Almanya, 25-30 sene önceki Almanya değil’ diyorlar. Biz erkek olarak havuzlarda, sokaklarda bir kadına göre daha rahat olabiliyoruz. Kadınlardaki kadar bir korku bizde yok. Benim pek çok Alman arkadaşım var. Bunların tamamı bizim Türklerin bu olaylarla alakasının olmadığını biliyorlar. Sadece saç ve ten renginden yargılama düşüncesi yanlış. Üçü Alman ise gezdiğimiz arkadaşların 5’i Türk. Burada biz özelinde sıkıntı yok hatta Almanlar bizim yanımızda kendilerini güvende hissediyorlar. Şunu da söylemeden edemeyeceğim, mültecilerin kabul edilmesiyle buradaki güvenlik sorunları arttı.”
NİLÜFER AYDOĞAN (SAĞLIK ÇALIŞANI): “Doğrusunu söylemek gerekirse, Köln’ün en büyük alışveriş merkezine gitmiyorum. Tedirgin oluyorum. İnsan ürküyor, o kalabalıktan çekiniyor. Bulunduğum semtte ihtiyaçlarımızı gideriyorum. Bundan 10 yıl evvel Avusturya’da 7 yıl yaşadım böyle şeyler orada hiç yoktu.”
NEFİSE ERİKLİ (EV HANIMI): “Tabii ki tedirginlikle takip ediyoruz olayları. Ama bu arada empati yaparak kendimizi de sorgulamamız gerekiyor. Bizler kendimizi bu topluma ne kadar tanıtabildik. Malum hassas konular var. Her şeye rağmen biz buranın bir parçasıyız, önümüzde seçimler var. Peki bu konu ne kadar bizim gündemimizde? Diğer yandan hiçbir olay sebepsiz değil. Bizler de ödevlerimizi yapmak durumundayız. Ama yaşanan olaylar hepimizi tedirgin ediyor.” (Hürriyet)