YORUM *- Değişik rakamlar konuşulsada, Almanya’da 900 bin Türk kökenli seçmen olduğu tahmin ediliyor. Diğer ülkelerden olan göçmenleri de dahil ederseniz bu sayı 2 milyonu geçiyor. Bu nedenle göçmen kökenliler farkında olmasalar bile Alman seçimlerini etkileyen bir grup durumundalar. Diğer göçmen kökenli Alman vatandaşlarını bilemeyeceğim ama Türk kökenli Alman vatandaşların da Almanya’nın seçimlerine ilginin oldukça
YORUM *- Değişik rakamlar konuşulsada, Almanya’da 900 bin Türk kökenli seçmen olduğu tahmin ediliyor. Diğer ülkelerden olan göçmenleri de dahil ederseniz bu sayı 2 milyonu geçiyor. Bu nedenle göçmen kökenliler farkında olmasalar bile Alman seçimlerini etkileyen bir grup durumundalar.
Diğer göçmen kökenli Alman vatandaşlarını bilemeyeceğim ama Türk kökenli Alman vatandaşların da Almanya’nın seçimlerine ilginin oldukça düşük olduğunu belirtmeliyim. Bunu yakın çevremden bizzat gözlemliyorum zira istatistikler de bunu teyid ediyor.
Göçmen kökenlilerin Alman siyasetine neden ilgisiz ve isteksiz kaldıkları sorusu çok kritik bir öneme sahip. Kimilerine göre birçok Göçmen, vatandaşı bile olsalar Almanya’yı vatan olarak kabul etmiyor. Kimilerine göre ise zaten düzen büyük oranda oturduğu, göçmenlerin hakkı verildiği için siyasete katılmaya ihtiyaç görmüyorlar. Ben şahsen bu iki açıklamanın da doğru olduğunu düşünüyorum.
Fakat netice itibariyle göçmen kökenliler Almanya polikasınada çok etkili bir siyasi güç olabilecekken bu potansiyeli kullanamıyor. Göçmenlerin haklarının savunulması adına sosyal ve siyasi alanda aktif olmak gerekiyor. Siyasi partilere üye olmak, Alman toplumunun nabzını tutmak, bizden beklentilerini öğrenmek ve karşılığında bizim beklentilerimizi onlara iletmemiz gerekiyor.
Zaten aslında integrasyonun temeli de bu değilmi, karşılıklı düşünce-eleştiri alışverişi ve sonuç olarak da Empati! Birbirleriyle açıkça konuşan toplumlar sorunlarını çok daha kolay çözebilir, zira sorunlar genellikle karşı tarafı tanımamaktan kaynaklanıyor. Yabancı, farklı gördüğümüzü “bizden tamamen farklı” kategorisinde değerlendiriyoruz.
Oysa öyle değil, “öteki” gördüklerinizi tanıdığınızda anlıyorsunuz ki, insan aslında hep aynı. Öteki gördüklerimize uzak durmakla sadece problemlerin ve şüphelerin büyümesine sebep oluyoruz. Kendimize dışarıdakilerin girmesini istemediğimiz gettolar kurmak belki bizi cevabını bulamadığımız bir sorudan kurtarıyor olabilir ama soruyu asla çözmüyor, aksine çok daha büyütüyor.
Evet büyük bir bölüm itibariyle bu nedenle Alman vatandaşı olmamıza rağmen Almanya’nın seçimlerine ilgi duymuyoruz. Hem de hangi dönemde? AFD vb. radikal sağ partilerin tavan yaptığı, oy rekorları kırdığı bir dönemde. Dilerim bu eksikliğimizden bizleri bir AFD iktidarının uyandırması gerekmez. * Mehmet Ali Yıldız
