Eski özel harekatçı tarikat liderinden kadınlara cinsel taciz

Eski özel harekatçı tarikat liderinden kadınlara cinsel taciz

Eski özel harekatçı ve Ticani Şeyhi Ahmet Şahin Uçar'ın kadın müritleriyle yaptığı cinsel içerikli sohbetlerin kayıtları ortaya çıktı. Bu skandal, toplumda büyük yankı uyandırdı. İşte detaylar.

PANORAMA-NEWS 09 Ağustos 2024 GÜNDEM

Eski özel harekatçı olan ve 55 yaşındaki Ticani Şeyhi Ahmet Şahin Uçar, kadın müritleriyle yaptığı cinsel içerikli sohbetlerin ortaya çıkmasıyla gündeme oturdu. Uçar, 15 yıl boyunca özel harekat polisi olarak görev yaptıktan sonra şeyhliğini ilan etmiş ve Bursa’da Arifane İlim Derneği’ni kurarak faaliyetlerine başlamıştı.

Skandal sohbetler soruşturma dosyasında
Gazeteci İsmail Saymaz, Ahmet Şahin Uçar’ın Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasındaki kadın müritleriyle yaptığı cinsel içerikli konuşmaları köşesinde paylaştı. Bu skandal konuşmalar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tepki topladı.

Ahmet Şahin Uçar’ın geçmişi
15 yıl özel harekat polisliği yapan Ahmet Şahin Uçar, daha sonra dini bir lider olarak kendini tanıtmış ve Bursa’da Arifane İlim Derneği’ni kurmuştu. Dernek faaliyetleri sırasında birçok müridi etrafına toplayan Uçar, kadın müritleriyle yaptığı cinsel içerikli sohbetlerle gündeme geldi.

“SENİNLE SEVİŞMİŞ OLSAK MÜTHİŞ SEVİŞİRSİN SEN VAR YA…”

Uçar: Zahire takılı kalmayacaksın, batılına bakacaksın dediğim yerde sen zahirde de benimle bu şekilde yaşamak ister miydin, istemez miydin. Bu sorunun cevabını duymak istiyorum.

G: Bu mesafe olmasaydı…

Uçar: Yapma imkanım varsa bir yapışırım senin dudaklarına, doya doya sen beni öpersin, ben seni tamam mı.

G: Hocam sen diyorsun sen ya!

Uçar: Ya işte bak, hala akıl üzeresin.

G: Hayır ya…

Uçar: Benimle bunu bir yaşarsan var ya dibine kadar yaşarsın.
Bana o kadar aşık olacaksın ki, benle sevgili, karı koca gibi olacaksın, duyguda, manada, biliyorsun değil mi? Bunları yaşamaya cesaretin var mı?

G: Hocam…

Uçar: Bunlar çocuk oyuncağı değil, ciddi meseleler. Bunlara göğüs gereceksen, bu yükü taşıyabileceksen, bu lezzeti yaşamak istiyorsan, o zaman bu alanda yürürsün. Ama bu yola girdiğin zaman arkana bakmaman gerekir. Geri döndüğün zaman allak bullak olursun.

G: Hocam, acı veriyor bu bana, çok büyük acı veriyor.

Uçar: Acı ve zevk verir. Evvela sen müthiş bir şehvete sahip bir kadınsın.

G: Hayret bir şey ya…

Uçar: Seninle sevişmiş olsak müthiş sevişirsin sen var ya…

G: Hocam, lütfen ya!

Uçar: İyi düşün, taşın. Ben sana zaman tanıyorum. Bu konuları iç aleminde özümse. Dersen ki “Bu alana gireceğim,” tekrar konuşacağız. Girdikten sonra alanın gereğinin dışında bir anlayışa girersen, söz söylersen uyarırım seni sert bir şekilde. “Hayır, öyle bakmayacaksın, böyle bakacaksın.” Hamur gibi bana bırakacaksan kendini, istediğim gibi sana şekil vermem gerekiyor. İstediğim gibi şekil verirken, “Hocam oramı elleme, buramı elleme” demeyeceksin bana. Her yerini ellerim senin.

G: Allahım yarabbim…

Uçar: (Gülüyor) İtiraz etmeyeceksin ondan sonra. “Orama dokundurmam, buraya dokundurmam” demeyeceksin. Nereye istersem oraya dokunurum.