Deutschlandticket için yeni bir zam yolda. Eyaletler ve federal hükümet, artan maliyetler nedeniyle finansman krizini aşmaya çalışıyor.
Almanya’da ulaşım bakanları Perşembe günü Münih’te sadece tek bir gündem maddesiyle bir araya geliyor: Deutschlandticket’in geleceği ve artan maliyetler karşısında fiyatlandırma stratejisi. 2023’te 49 Euro ile başlayan bilet, 1 Ocak 2025 itibarıyla 58 Euro’ya yükselmişti. Ancak yeni bir zam kapıda.
Yeni fiyat olarak 62 ya da 64 Euro konuşuluyor. SPD yönetimindeki eyaletler daha düşük zammı savunurken, CDU/CSU liderliğindeki eyaletler daha yüksek fiyata sıcak bakıyor. Tarafların başını çekenler arasında Bavyera ve Saarland yer alıyor.
Bu fiyat tartışmasının temelinde yetersiz finansman yatıyor. Federal hükümet ve eyaletlerin, ulaşım işletmelerine yıllık toplam 3 milyar Euro sübvansiyon sağlama anlaşması artık yeterli olmuyor. Eyaletler, Ulaştırma Bakanı Patrick Schnieder’den daha fazla katkı talep ediyor. Ancak kendi katkılarını, yani yıllık 1,5 milyar Euro’yu artırmak istemiyorlar.
Saksonya-Anhalt Altyapı Bakanı Lydia Hüskens, siyasetin fiyat belirleme sürecinden tamamen çekilmesini önerdi. Hüskens, “Fiyat artık piyasa kurallarıyla belirlenmeli. Federal hükümet ve eyaletler 1,5 milyar Euro’luk katkıya sadık kalmalı,” dedi.
Bu yaklaşım, devlet sübvansiyonu artırılmadığı sürece, fiyat artışının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Abonelerin ödeyeceği tutarın yükselmesi, tek çözüm olarak görülüyor.
Ancak Mayıs ayında imzalanan koalisyon sözleşmesinde açık bir madde yer alıyor: “Deutschlandticket 2025 sonrası da sürecek. 2029’dan itibaren kullanıcı katkısı kademeli ve sosyal olarak dengeli şekilde artırılacak.” Bu ifade, 2029’dan önce zam yapılmaması gerektiğine işaret ediyor.
Eyaletler, Federal Ulaştırma Bakanı Schnieder’den henüz ek finansman için kesin bir yanıt alabilmiş değil. Schnieder, bakanlar toplantısına da katılamayacak çünkü aynı gün Berlin’de kendi bakanlığı bütçesi için müzakerelerde bulunacak.
Eyaletlerin bir diğer talebi de net: Deutschlandticket yüzünden ulaşım işletmelerinin ne kadar gelir kaybı yaşadığının ayrıntılı biçimde hesaplanması. Böylece sübvansiyon miktarlarının daha adil ve şeffaf biçimde belirlenmesi amaçlanıyor.
