Der Standart: Erdoğan Mursi’nin ölümünü neden büyük bir mesele yaptı?

HABER MERKEZİ – Gazete, mahkeme salonunda hayatını kaybeden Mısır eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümü üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başsağlığı dileklerine değinirken, Erdoğan’ın Mursi için ‘kardeş ve şehit’ ifadelerini kullandığına vurgu yaptı. Philipp Mattheis imzalı makale şu şekilde: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘kardeş  ve şehit’ olarak nitelediği Mısır eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümü vesilesiyle,

PANORAMA - NEWS 20 Haziran 2019 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Gazete, mahkeme salonunda hayatını kaybeden Mısır eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümü üzerine Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başsağlığı dileklerine değinirken, Erdoğan’ın Mursi için ‘kardeş ve şehit’ ifadelerini kullandığına vurgu yaptı.

Philipp Mattheis imzalı makale şu şekilde:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘kardeş  ve şehit’ olarak nitelediği Mısır eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümü vesilesiyle, onun ailesine ve Mısır halkına başsağlığı diledi. “Mursi kardeşimiz beş yıldır binlerce arkadaşıyla beraber hapiste” diyen Erdoğan, Müslüman Kardeşler’e olan yakınlığını ilk kez vurgulamıyor.

15 Temmuz başarısız darbe girişiminin sabahında Erdoğan, destekçilerinin karşısına çıkarak elinin dört parmağını havaya kaldırdı. ‘Rabia’ işareti, 2013 yılında Kahire’de Rabaa Meydanı’nda öldürülen 600 kişiyi hatırlatıyor.

CIA ve Mossad ile işbirliği

Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’le olan bağlantısı soğuk savaş dönemine dayanıyor. O dönemde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Müslüman Kardeşler hareketini, Suriye’deki Baas rejimi ve komunist etkisine karşı yapılandırıyordu. Ancak Erdoğan’la birlikte hareket, Türk siyasetinin önemli bir unsuru haline geldi. AKP’nin, Müslüman Kardeşlerle Arap ülkelerindeki bağlantıları Türk dış politikasının bir ‘yumuşak gücü’ durumuna geldi.

Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Arap Baharı döneminde, Arap diktatörleri Müslüman Kardeşler’e bağlı hükumetlerle değiştirmeyi amaçlayan bir politika izledi.  Ankara’nın beklentisi, sözkonusu ülkelerde ideolojik olarak AKP’ye yakın İslamcı-muhafazakar partilerin gücü eline alması yönündeydi.

Dönüm noktası: Gezi protestoları

Bu durum, İstanbul’daki Gezi protestoları ve Mursi’nin düşüşüyle değişti. Erdoğan bunu, ABD ve diğer istihbarat teşkilatlarının ondan kurtulma girişimi olarak gördü. 2013 Mayıs ayında binlerce İstanbullu, Gezi Parkı’nın yıkılarak yerine alışveriş merkezi yapımına ilişkin plan nedeniyle sokaklara döküldü. Eylemler kısa sürede büyüdü. Protestolar sadece alışveriş merkeziyle ilgili değil, Erdoğan’ın ‘İslamlaştırma’ politikasına karşı yürütülüyordu.

Erdoğan isyanların yabancı ülkelerce körüklendiğine ve Kahire’deki ile aynı kalıba uyduğuna inanıyordu. Erdoğan daha sonra protestoları orantısız güçle durdurdu. Olaylar sonrası 13 kişi öldü.

Türkiye Müslüman Kardeşlere sığındı

Türkiye şu anda, Müslüman Kardeşler hareketiyle dost olan ve çoğunluğun Müslüman olduğu tek ülke konumunda. Hatta Katar bile 2014 yılında hareketin bazı liderlerini sınırdışı etti. Binlerce kişinin Türkiye’de sığınmacı olarak bulunduğu düşünülüyor.

Hepsinden önemlisi, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri – ve onların destekçisi ABD Başkanı Donald Trump – hareketi muhalif olarak kabul ediyor. Hatta Trump, Mayıs ayı başlarında Müslüman Kardeşleri terör örgütü listesine koymak istediğini açıklamıştı.”

ÖNE ÇIKANLAR