Bloomberg: Erdoğan Beyaz Saray’a ulaşamıyor

HABER MERKEZİ – Almanya Başbakanı Angela Merkel’in sonbaharda görevini bırakacağının altı çizilen analizde, gelecekteki Almanya Başbakanı’nın Erdoğan ve Macron arasındaki ilişkide de belirleyici olacağı belirtildi. Bloomberg’de yer alan Bobby Ghosh imzalı analiz, Brüksel’de gerçekleşen NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un gergin geçen bir yılın ardından ilişkide yumuşama sinyalleri verdiğini aktardı. Zirvede

PANORAMA - NEWS 03 Temmuz 2021 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Almanya Başbakanı Angela Merkel’in sonbaharda görevini bırakacağının altı çizilen analizde, gelecekteki Almanya Başbakanı’nın Erdoğan ve Macron arasındaki ilişkide de belirleyici olacağı belirtildi.

Bloomberg’de yer alan Bobby Ghosh imzalı analiz, Brüksel’de gerçekleşen NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un gergin geçen bir yılın ardından ilişkide yumuşama sinyalleri verdiğini aktardı.

Zirvede ikili görüşme gerçekleştiren liderlerle ilgili değerlendirmede bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves le Drian, Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkinin “iyileşme döneminde” olduğunu söylemişti.

Ghosh, analizinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen yıl Fransa Cumhurbaşkanı Macron hakkında “Zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var” ifadelerini de hatırlatarak şöyle devam etti:

“Brüksel’deki görüşmelerine neden olacak belirgin bir neden yoktu, ortak trajedi ya da onları bir araya getirebilecek ortak bir neden yoktu. Arabuluculuk eden ortak bir dost da yoktu”

Ghosh, Erdoğan ve Macron arasındaki ilişkide iyileşme sinyallerine “en uygun açıklamanın” Brüksel’deki Zirve’nin değişen aktörleri olduğunu belirtti. ABD Başkanı Joe Biden’ın NATO Zirvesi’ne katılması ve Almanya Başkanı Angela Merkel’in başbakan olarak bulunduğu son zirvesi olmasının Erdoğan ve Macron için tutum değişikliğine neden olabileceğini belirtti.

Analiz şu ifadelerle devam etti:

“Erdoğan’ın rolü şimdiden azaldı. Türkiye lideri artık Trump yıllarında olduğu gibi doğrudan Beyaz Saray’a ulaşamıyor. Erdoğan’ı ‘otokrat’ olarak tanımlayan Biden, Erdoğan’ın ABD ve Batı’ya yönelik kavgacı tutumuna Trump kadar anlayışlı olmayacak.”

Erdoğan’ın tonunun bu sebeple yumuşamış olabileceğini belirten analiz, şöyle devam etti:

“Fakat Erdoğan, Merkel’i, Trump’ı özlediğinden daha çok özleyebilir. Almanya Başbakanı, Erdoğan’ın en saygı duyduğu Batılı lider. Erdoğan, Merkel’e Türkiye’ye daha sert yanıt vermemeleri konusunda Macron gibi Avrupalı müttefikleri sınırlaması konusunda güvenebilirdi”

Macron’un yaklaşımını da değerlendiren analiz, “Fransa lideri Biden’ın Erdoğan hakkındaki ‘otokrat’ düşüncesini paylaşmasından memnun olabilir ancak onun da Merkel’in ‘Avrupa’nın de fakto lideri’ olan konumunda gözü var. Bu durumda Türkiye’ye yönelik daha az hırçın daha devlet adamlığına yakın bir tutum takınması gerekebilir”

İki ülke arasında çıkar çatışmaları

Türkiye ve Fransa arasında çok sayıda çıkar çatışmasının olduğu belirtilen analizde “Macron ve Erdoğan’ın sözlü ateşkesini çok uzun sürdüreceğini düşünmek zor. İki lider de içeride de dışarıda da siyasi kavgadan kazanma noktasında duruyor”

Erdoğan-Macron ilişkisinde gelecek Almanya Başbakanı’nın da önemli olacağının altı çizilen analiz, şu ifadelerle devam etti:

“İki lider birbirlerini engellemeye devam etmeli mi, Merkel’in halefi onları geri döndürebilir mi? Erdoğan’ın da Macron’un da Almanya Başbakanlığı için önde görülen isim olan Hristiyan Demokrat Birliği’nin lideri Armin Laschet’le bir ilişki geliştirme çabasında olduğu söyleniyor. Erdoğan, ocak ayında Laschet Hristiyan Demokratik Birliği’nin lideri olduğunda hızlıca tebrik araması yapmıştı. Macron da onu çeşitli durumlarda ağırladı”

Analiz, Alman Yeşiller’in adayı Annalena Baerbock’un seçimi kazanması durumunu ise “Erdoğan için kötü haber olabilir” ifadeleriyle niteledi.

Ghosh, “Baerbock, otokratları açıkça eleştiren, NATO yerine AB’yi öne çıkarabilecek bir isim. Bu durum Macron’u memnun eder” ifadelerini kullanarak analizi şöyle bitirdi:

“Bu sonbaharda yapılacak Almanya seçimlerine kadar iki liderin her şeye hazırlıklı olması mantıklı olur”