Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı ve BBC için çalışmış bir kişinin, Çin Komünist Partisi (ÇKP) adına yayın yapan internet sitesinin sahibi çıktığı bildirildi.
Telegraph’ın haberinde onlarca yıldır Dışişleri Bakanlığı’nda çevirmenlik yapan Şirong Çen’in BBC Dünya Servisi’nin eski Çin editörü olduğu hatırlatıldı.
Çen’in ülkeye gelen Çin liderlerine 1999’dan beri tercümanlık yaptığı anımsatıldı.
UK-China Transparency adlı vakfın bu hafta yayımlanacak raporuna göre Şirong Çen bir yandan Birleşik Krallık yönetimine yakınken diğer yandan da Çin’in propaganda ağına dahil olan bir internet sitesini yönetiyormuş.
Çen’in Londra merkezli Foremost4Media’nın tek sahibi olduğu belirtilirken bu sitenin artık yayında olmadığı da aktarıldı.
Microsoft’un Foremost4Media’yı “çoğunlukla Çince yayın yapan 50’den fazla haber sitesinin oluşturduğu ağın parçası olmak” ve ÇKP’nin Çince yayınlardaki hegemonyasını sağlama amacına hizmet etmekle suçladığı bildirildi.
Yazılım devi, aynı IP adresi ve HTML kodu gibi pek çok işaretin alarm zillerine neden olduğunu belirtti.
Çen hakkında dava açılmazken UK-China Transparency’den Sam Dunning, “Bu çalışma, ÇKP’nin Birleşik Krallık’ta yürüttüğü operasyonları daha iyi anlamaya yönelik acil ihtiyacı ortaya koyuyor” diyor.
Diğer yandan Birleşik Krallık gündeminde, Prens Andrew’un “yakın sırdaşı” diye tanımlanan bir Çin yurttaşı hakkında alınan ülkeye giriş yasağı kararı da var.
Perşembe günü alınan bu karar duyurulurken şüphelinin iç istihbarat kurumu MI5 tarafından sorgulandığı vurgulandı.
“H6” diye adlandırılan kişinin Buckingham, St James’s ve Windsor saraylarındaki etkinliklere bizzat Prens Andrew tarafından davet edildiği bildirildi.
Cumartesi akşamı da casusluk zanlısının David Cameron ve Theresa May gibi eski Birleşik Krallık başbakanlarıyla görüştüğü ve o sırada çekilmiş fotoğrafları masasında sakladığı ortaya çıktı.
Karar sonrasında açıklama yapan Prens Andrew, devletten gelen uyarı üzerine Çinli iş insanıyla tüm temasını kestiğini duyurdu.
Kral III. Charles’ın 64 yaşındaki kardeşinin ofisinden yapılan açıklamada ikilinin “resmi kanallar aracılığıyla” tanıştığı ve hassas herhangi bir konuyu konuşmadığı öne sürüldü.
Çin Büyükelçiliği ise suçlamaların asılsız olduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulması amacıyla böyle iddiaların ortaya atıldığını iddia etti.
