Bilimde çığır açan gelişme

HABER MERKEZİ – Soyadının açıklanmasını istemeyen 30 yaşındaki Thibault, 2 yıl sonra ilk adımlarını atmanın “ayda yürümeye” benzediğini söyledi. Thibault, “Kendimi Ay’a ayak basan ilk insan gibi hissettim. 2 yıldır hiç yürümemiştim. Ayakta durmanın nasıl bir duygu olduğunu, bir topluluktaki en uzun boylu kişilerden biri olduğumu unutmuşum” dedi. Araştırmacılar bu eksoskeleton teknolojisinin gelişmesinin, engelli hastaların hayat

PANORAMA - NEWS 04 Ekim 2019 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Soyadının açıklanmasını istemeyen 30 yaşındaki Thibault, 2 yıl sonra ilk adımlarını atmanın “ayda yürümeye” benzediğini söyledi.

Thibault, “Kendimi Ay’a ayak basan ilk insan gibi hissettim. 2 yıldır hiç yürümemiştim. Ayakta durmanın nasıl bir duygu olduğunu, bir topluluktaki en uzun boylu kişilerden biri olduğumu unutmuşum” dedi.

Araştırmacılar bu eksoskeleton teknolojisinin gelişmesinin, engelli hastaların hayat kalitesini bir gün köklü bir şekilde değiştirebileceğini vurguluyor.

Thibault’a yapılan bir ameliyatla beyninin hareketi kontrol eden bölümünün yüzeyine iki parça takıldı.

Beyne yerleştirilen bu iki parçanın her birinin üzerinde, beyindeki hareketliliği okuyabilen ve beyinden gelen komutları yakındaki bir bilgisayara ışınlayan elektrotlar var.

Gelişkin bilgisayar yazılımı beyinden gelen dalgaları alıp bunları komutlara tercüme ediyor ve böylece hasta üzerine giydirilen dış iskeleti hareket ettirebiliyor.

Thibault’un beyin komutlarını harekete dönüştürebilmesi için dış iskelet giydiriliyor.

Thibault “yürüme” düşüncesini aklından geçirdiğinde bu onun bacaklarını harekete geçiren bir dizi komuta dönüşüyor.

4 yıl önce bir gece kulübünde yaşadığı kazada 15 metre yükseklikten düşerek omuriliğini zedeleyen ve felç olan Thibault, yaklaşık 2 yılını hastanede geçirdi.

Fakat 2017 yılında Fransa’daki Grenoble Üniversitesi’nin Clinatec adlı laboratuvarı tarafından yürütülen dış iskelet deneylerine gönüllü oldu.

Başlangıçta beynine yerleştirilen “okuyucu” parçaları kullanarak bilgisayar üzerinden oynanan bir oyunda bir karakteri ya da “avatar”ı kontrol etmeyi öğrendi, sonra kendisini yürütmeyi…

En zoru da kollarını kullanmayı öğrenmek olmuş.

Thibault, “Çok zordu çünkü bir çok kasın hareketini kontrol etmek gerekiyordu. Bu dış iskelet ile yaptığım en müthiş işti” diyor.