Berlin Ankara hattı

Almanya ile Türkiye arasında yaşanan siyasi krizin başladığı şu günlerde, her iki tarafın açıklamalarını dikkatle izliyoruz. Son günlerde Berlin ile Ankara hattında üst perdeden yapılan açıklamalar siyasetten ekonomiye kaymaya başladı. Zaten iyi gitmeyen Türkiye ekonomisi bu gerginlikten nasibini alacak. Alman hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert söylemlerine ılımlı tavrı ile sert karşılıklar vermedi ama Erdoğan’ın geçtiğimiz Cuma

PANORAMA - NEWS 21 Ağustos 2017 GÜNDEM

Almanya ile Türkiye arasında yaşanan siyasi krizin başladığı şu günlerde, her iki tarafın açıklamalarını dikkatle izliyoruz.

Son günlerde Berlin ile Ankara hattında üst perdeden yapılan açıklamalar siyasetten ekonomiye kaymaya başladı. Zaten iyi gitmeyen Türkiye ekonomisi bu gerginlikten nasibini alacak.

Alman hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert söylemlerine ılımlı tavrı ile sert karşılıklar vermedi ama Erdoğan’ın geçtiğimiz Cuma günü yaptığı açıklamalar Alman kamuoyunda bardağı taşıran son damla oldu.

Erdoğan’ın Almanya’da yaşayan Türk asıllı Alman seçmenlere, ülkede yaklaşan Federal seçimlere doğru gidilirken boykot çağrısı ve Alman siyasi partilerini Türkiye’ye karşı düşman gibi göstermesi, siyasi havanın gerilmesine neden oldu.

Alman siyasi parti liderleri tek tek ortaya çıkarak Erdoğan’a karşılık verdiler. Bild gazetesine konuşan Hıristiyan Sosyal Birlik Parti (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer ise açıklamasında, “Federal seçimler için seçim direktifleriyle Boğaziçi’ndeki despot sınırları aşıyor” şeklindeki açıklaması yenilir yutulur cinsten değil.

Federal Meclis Türk-Alman Parlamenterler Grup Başkanı Michelle Müntefering de “Almanya’daki seçimler, eşit, özgür ve gizlidir. Bu ülkede yaşayan vatandaşların muhakeme gücü de buna gereksinim duyuyor. Burada hiç kimsenin Ankara’dan direktiflere ihtiyacı yok” dedi

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de Erdoğan’ı sert şekilde eleştiren isimler arasında yer aldı. Özdemir, “ Alman Irkçı Parti AfD‘nin Erdoğan‘ın listesinde yer almaması ilginç“ sözleri ile Erdoğan’ın seçimlere beş hafta kala yaptığı çağrıyı biraz şaşırtıcı bulduğunu söyleyerek, “Demokrasi yanlısı olup, Türkiye’deki baskı ve yolsuzluğa karşı olan ve Erdoğan taraftarı olmayan herkes vatan haini ve düşman ilan ediliyor” ifadesini kullandı.

İki ülke arasında siyasi krizin tırmanmasına neden olan açıklamalar Erdoğan‘ın iki dudağı arasından çıktı. Bilindiği üzere, Türkiye‘de gerçekleşen referandum öncesi Erdoğan‘ın Alman hükümetine Nazi benzetmesi ile başlamıştı.

Almanya’da Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan adayı Martin Schulz‘un da dile getirdiği gibi iki ülke arasında siyasetin ölçüsü kaçtı.

Erdoğan’ın açıklamaları ülkede yaşayan Türk toplumunun rahatını bozacak seviyelere geldi. Ancak, Alman siyasetçilerin olumlu açıklamaları var. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel “Bizi birbirimize düşürmek isteyenlere karşı bu oyuna gelmediğimizi gösterelim” diye açıklama yapmasını doğru buluyorum.

Sonuç olarak, Almanya‘da yaşıyor, bu ülkede hayat sürüyorsak Türkiye‘den gelen seslere kulak vermeyip doğru olanı yapmamız gerekli.

Almanya‘da Eylül ayında yapılacak genel seçimlerde Türk asıllı seçmenler oylarını sandık başına giderek kullanmalı. Meydanlardan ortamı gerici sözlere itibar edilmemeli. İki ülke arasında yapılması gerekenler Massa başında diplomatik yollarla çözüme kavuşturulmalı. ” Sen kimsin, yaşın kaç, haddini bil” gibi söylemlerin diplomaside yeri olmaz.