Berat Gecesi: Kaderin, mukadderâtın yıllık programı

Berat Gecesi, hicrî/kamerî takvimdeki Şaban ayının 15. gecesidir. Bugece, mahlûkâtın bir yıl içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, ecellerine ve hatta hacıların sayılarına ait bilgilerin, Allah Teâlâ tarafından, uygulanmak üzere görevli meleklere intikal ettirildiği kabul edilmektedir. Kur’an’ın Levh-i Mahfuz’dan indirilmesi ilk müfessirlerden İkrime ve bir grup âlimin kabulüne göre, Berat Gecesi, Kur’an-ı

PANORAMA - NEWS 10 Mayıs 2017

Berat Gecesi, hicrî/kamerî takvimdeki Şaban ayının 15. gecesidir. Bugece, mahlûkâtın bir yıl içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, ecellerine ve hatta hacıların sayılarına ait bilgilerin, Allah Teâlâ tarafından, uygulanmak üzere görevli meleklere intikal ettirildiği kabul edilmektedir. Kur’an’ın Levh-i Mahfuz’dan indirilmesi ilk müfessirlerden İkrime ve bir grup âlimin kabulüne göre, Berat Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuz’dan topluca dünya semasına indirildiği gecedir;

Kadir Gecesi’ndede parça parça indirilmeye başlamıştır. “Apaçık kitaba yemin olsun ki, biz Kur’an’ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş, katımızdan bir emirle, ayırt edilir.” (Duhân, 44/2-5) ayetinde geçen “mübarek bir gece”nin, Berat Gecesi olduğu tefsir edilmiştir. Bu yorumlara uyarak, Berat gününü ve gecesini, Kur’an-ı Kerim ve Kur’an-ı Kerim’le ilgili kitaplar okuyarak değerlendirmekte fayda bulunmaktadır.

Berat günü orucu

Bilindiği gibi, Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem)’nün şaban ayındaki hususiyetlerinden birisi, Hazreti Aişe annemizin: “Resûlullah’ın şaban ayındaki kadar oruçlu olduğu bir ay görmedim.” Diyerek bildirdiği gibi, çok oruç tutmasıdır. Nebiler Sultanı’nın Berat günüyle ilgili tavsiyelerinden biri, gündüzün oruçlu geçirilmesidir:

“Şaban ayının yarısı gelince; gecesini namazla (kıyam ederek), gündüzünü oruçla geçirin.(..)” Ayrıca Peygamber

Efendimiz, bir kişiye hitaben “Sen bu ayın (Şaban’ın) ortalarında bir oruç tuttun mu?” diye sordu. O kişi, “Hayır, tutmadım.” cevabını verdi. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu:

“Öyleyse, Ramazan’dan çıkıp iftar ettiğinde (bayramdan sonra), o tutmadığın oruç yerine, iki gün oruç tut.”Bu uyarı, Berat günü orucunun çok sevaplı, başka günlerdeki iki günlük nafile oruca denk olduðunu belirtmektedir.

Berat günü kabir ziyareti

Berat gününde kabirleri ziyaret etmek Peygamber Efendimiz’in sünnetindendi. Hazreti Aişe’den gelen rivayete göre, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), şaban ayınınn 15. gecesi, evden çıkarak Bakî Mezarlığı’na gitmişti. Hazreti Aişe’nin kendisini izlediğini görünce, þöyle buyurdu: “Allah(cc), Şaban ayının yarı (on beşinci) gecesi, dünya semasına tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha fazla kulunu affeder.” Cebrâil (a.s.) gelerek, Peygamber Efendimiz’inmezarlıkta şöyle dua edebileceğini söylemiştir:

“Ey mü’minler ve müslimler diyarının insanları! Size, selâm olsun! Allah, bizden önce gidenlere de, sonrakilere de merhamet etsin! İnşallah, ileride biz de sizlere kavuşacağız.” Müslümanlar, Berat gününde, Efendimiz’in sünnetine uyarak, vefat etmiş akraba, dost ve sair Müslümanların kabirlerini topluca ziyaret etmelidirler.

Af ve dilek gecesi; o gece dünya semasını rahmet atmosferi kuşatır.

Kâinatın Efendisi (sallallâhu aleyhi ve sellem), Berat Gecesi’nde Yüce Allah’ın dünya semasına tecelli ederek, tövbe edenleri affettiğini, rızık dileyenlere rızık, şifa dileyenlere şifa verdiğini, her ne istenirse karşılık verdiğini belirtmektedir: “Şaban ayının yarısı gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçirin.

Allah, güneş batınca (rahmetiyle) dünya göğüne (semasına) tecelli eder ve şöyle der: ‘Benden af dileyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. şifa isteyen yok mu, şifa vereyim.’ Bu, böylece ‘var mı, var mı..’ diye şafak sökünceye kadar sürer.”

Nebiler Serveri, bir Berat gecesi kıldığı namazı bitirdikten sonra, Hazreti Aişe’ye “Bu gece, hangi gecedir, biliyor musun?” diye sordu. Hazreti Aişe annemiz “Allah ve Rasulü daha iyi bilir” cevabını verdi. Bunun üzerine Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Bu gece, Şaban’ın 15. gecesidir. Yüce Allah, Şaban’ın 15. gecesinde, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok insanı cehennemden kurtarır.

Ancak, kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabalarıyla bağını koparanların, kibirlilerin, ana-babasına isyankâr olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” buyurdular.

Bu geceyi nasıl değerlendirelim?

Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur’ân tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir ehemmiyet verilmesi gereklidir. İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur’ân harfine on sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir.

Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli bin senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’ân ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır. Peygamberimiz (sas), Berat Gecesi’nde

Allah’ın tövbe edenleri affettiğini, rızık dileyenlere rızık, şifa dileyenlere şifa verdiğini, her ne istenirse karşılık verdiğini belirtmektedir.