TALEPLERİMİZ YERİNE GELMEZSE PARİS ANLAŞMASINA TARAF OLMAYACAĞIZ
İkinci kavga da dünyanın yalnızca 0.7’sini kirlettiğimiz halde bizden mutlak karbon emisyonu azaltımı isteniyor. Köprü, termik santral gibi çok sayıda yatırımın önünü iklimi kirletme bahanesiyle kesecekler. Diyoruz ki taleplerimiz yerine gelmediği sürece Paris Anlaşması’na taraf olmayacağız, bunu Meclis’e getirmeyeceğiz.”
Özhaseki, sorunun temelinin 1992 yılında imzalanan BM İklim Konferansı Taraflar Sözleşmesi’ne dayandığını belirterek, o dönem yapılan hatanın faturasının bugün ödendiğini söyledi.
Türkiye’yi bekleyen 2 ciddi tehlike olduğunu kaydeden Özhaseki şöyle devam etti: “Türkiye OECD ülkesi olduğu için gelişen ülkeler kategorisi olan Ek-1 ülkeleri arasına konuldu. O dönem toplantıya katılan Dışişleri yetkilileri buna itiraz etmedi. Gelişmiş ülkeler kategorisinde olduğunuzda 2 türlü yükümlülükle karşı karşıya kalıyorsunuz.
Birincisi 100 milyar dolarlık Yeşil İklim Fonu’na para aktarmak zorundasınız. Teknoloji yardımında bulunmak zorundasınız. İkincisi de mutlak karbon emisyonu azaltımı ile karşı karşıyayız. Bu olursa, pek çok tesis maliyetten dolayı kurulamayacak, termik santralların de havayı zehirleme bahanesiyle önü kapanacak. Paris Sözleşmesi’ne göre bu 2 yükümlülüğü 2020’ye kadar yerine getirmememiz gerekiyor.”
ÖZHASEKİ: REST ÇEKİP TOPLANTIYI TERKETTİK
Bonn’daki son toplantıda Fiji ve BM Genel Sekreterliği’nin arabulucu olarak devreye girmesiyle Türkiye için bir ara formül geliştirilmesinin teklif edildiğini aktaran Özhaseki, bu teklifin reddedildiğini şu sözlerle ifade etti: “20’ye yakın ülke temsilcisiyle temasta bulundum. Gelişmekte olan ülke kategorisindeki Ek-2 ülkeleri 100 milyar liralık pastadan payları azalmasın diye bizi istemediler. 3 maddelik talebimizi reddettiler. Biz de rest çekerek toplantıdan ayrıldık.”
Resim:Facebook