Yunanistan açıklarında depremler artarken, İstanbul'un büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğu uyarıları yapılıyor.
Yunanistan açıklarında, Akdeniz’de meydana gelen depremler, bölgedeki halk arasında korku ve paniğe yol açıyor. Özellikle Santorini adasında çok sayıda sarsıntı yaşanıyor.
Adanın üçte ikisi anakaraya göç etmiş durumda. Ancak şu ana kadar büyük bir hasar bildirilmedi. En güçlü sarsıntı Richter ölçeğine göre 5.1 büyüklüğündeydi ve sağlam binalarda hasar oluşmadı.
İSTANBUL RİSK ALTINDA
Doğu Akdeniz’deki durumun ciddiyeti, Türkiye’nin metropolü İstanbul için de büyük bir tehlike oluşturuyor. İstanbul, Anadolu ve Avrasya tektonik plakalarının birleşim noktasında yer alıyor.
Bu durum, 7 ve üzeri büyüklükte depremlere yol açma potansiyeline sahip. 8 veya 9 büyüklüğündeki depremler ise ciddi hasar ve yıkım riski taşıyor.
BİNALARIN ZAYIF YAPISI
Potsdam’daki Alman Jeolojik Bilimler Araştırma Merkezi’nden bilim insanı Marco Bohnhof, İstanbul’un 16 milyonluk nüfusunun büyük bir tehlike altında olduğunu belirtiyor.
Binaların zayıf yapısal bütünlüğü nedeniyle metropolün depreme yeterince hazırlıklı olmadığını vurguluyor. Yapılaşma konusunda sıkı kurallar olmasına rağmen, bu kurallara uyulmadığına dikkat çekiyor.
DEPREMİN GECİKME RİSKİ
Uzmanlar, İstanbul’da büyük bir depremin gerçekleşme olasılığının önümüzdeki on yıllarda yüzde 80’e kadar çıkabileceğini belirtiyor. İstatistiksel verilere göre, bölgede her 250 yılda bir büyük bir deprem meydana geliyor. Son büyük deprem ise 1766 yılında yaşandı.
YÜKSEK RİSK UYARISI
Deprem araştırmacısı Naci Görür, İstanbul’da 100 bin binanın çökme riski bulunduğunu ve “yüz binlerce kişinin ölme” tehlikesinin yüksek olduğunu ifade ediyor. Bu rakamların tamamen matematiksel olarak milyonları bulabileceğini belirtiyor. Görür, yerel yönetimlerin ve halkın tehlikenin farkında olmadığını vurguluyor.
YETERSİZ TEDBİRLER
Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Profesörü Şükrü Ersoy, İstanbul’da birçok binanın henüz güçlendirilmediğini söylüyor.
Yüksek nüfus yoğunluğu göz önüne alındığında, uygun planlama ile bile zararın önlenmesinin zor olduğunu belirtiyor. Türkiye Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul’un depreme dayanıklı olmadığını ifade ediyor.
GELECEKTEKİ TEHLİKE
Geomar Helmholtz Okyanus Araştırmaları Merkezi’nden Alman jeofizikçi Dietrich Lange, İstanbul’un güneyinde yer alan tektonik plakalar arasındaki gerilimin uzun süredir azalmadığını belirtiyor.
Bu durum, beklenen depremin merkez üssünün Marmara Denizi’nde, şehre yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta olabileceği anlamına geliyor. Kandilli Deprem Gözlemevi, 2030 yılına kadar büyüklüğü 7’nin üzerinde bir depremin olma olasılığını yüzde 60 olarak hesaplıyor.
