Avrupa Birliği’nin 2001’den bu yana uyguladığı yaz ve kış saati değişikliği, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in çıkışıyla yeniden gündeme geldi.
AB kuralları gereği her yıl Ekim ayının son pazar günü saatler bir saat geri, Mart ayının son pazar günü bir saat ileri alınıyor. Ancak artık birçok üye ülke, bu uygulamanın modern dünyada enerji tasarrufuna katkı sağlamadığını ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savunuyor.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 20 Ekim’de yaptığı sosyal medya paylaşımında, “Artık bunun bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Anketlerde Avrupalıların çoğu saat değişikliğine karşı. Üstelik bilimsel veriler, bunun enerji tasarrufuna katkısı olmadığını ve insan sağlığına zarar verdiğini gösteriyor.” dedi.
Sanchez, uygulamanın 2026’da tamamen sona erdirilmesi çağrısında bulundu ve konuyu AB Ulaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji Bakanları toplantısının gündemine taşıdı.
İspanya’ya Finlandiya, Polonya, AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu (AP) ilk destek verenler oldu.
Aslında AB Komisyonu 2018’de, Avrupa Parlamentosu ise 2019’da mevsimsel saat değişikliğinin kaldırılmasını desteklemişti.
2018’de yapılan bir kamuoyu yoklamasında, 4.6 milyon katılımcının yüzde 84’ü uygulamanın sona erdirilmesi gerektiğini belirtmişti.
Dönemin AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, “Halk bunu istiyor, biz de gerçekleşmesini sağlayacağız.” demişti.
Ancak o zamandan bu yana üye devletler arasında ortak bir karar alınamadı.
Bazı yorumculara göre, saat değişikliğine ilişkin karar almada zorlanan AB’nin üzerinde ABD Başkanı Donald Trump’ın tavrı etkili olabilir.
Trump, 2024’te yaptığı açıklamalarda, saat değişikliği uygulamasının “rahatsız edici ve maliyetli” olduğunu söyleyerek kaldırılması gerektiğini belirtmişti. Mart 2025’te ise NBC’ye verdiği röportajda, bu konunun “yüzde 50-50’lik bir sorun” olduğunu dile getirdi.
Trump’ın yönetimi döneminde ABD’de yapılacak olası bir değişikliğin, AB’nin de benzer yönde hareket etmesi için itici güç olabileceği değerlendiriliyor.
Saat değişikliği uygulamasının enerji tasarrufu sağladığı yönündeki görüşler artık bilimsel olarak tartışmalı hale geldi.
Bazı çalışmalar küçük ölçekte tasarruf gösterirken, bazıları tam tersine enerji tüketiminin arttığını belirtiyor.
Ayrıca, 2017’de Danimarka’da yapılan bir araştırma, saat değişiminin ardından depresyon vakalarının %11 oranında arttığını ortaya koymuştu.
Uygulamaya son verilmesi kararı alınırsa, AB ülkelerinin kalıcı yaz saati mi yoksa kalıcı kış saati mi kullanacağına karar vermesi gerekecek.
Bu konuda ortak hareket edilmemesi; ulaşım, enerji, ortak pazar ve iletişim sistemlerinde karışıklık yaratma riski taşıyor.
AB Komisyonu’na göre karar için oybirliği gerekmiyor; nitelikli çoğunluk yeterli olacak. Bu da 27 üyeden 15’inin lehte oy vermesi ve bu ülkelerin toplam AB nüfusunun %65’ini temsil etmesi anlamına geliyor.
Yaz-kış saati uygulaması, 1. Dünya Savaşı’ndan bu yana enerji tasarrufu amacıyla uygulanıyor. Ancak artık ne enerji verimliliği sağlıyor ne de vatandaşlar destekliyor.
İspanya’nın çıkışıyla birlikte, AB’nin 2026’ya kadar ortak bir karara varması bekleniyor.
Ancak hangi saatin “kalıcı” olacağı tartışması, Avrupa’nın siyasi gündeminde bir süre daha yerini koruyacak gibi görünüyor.
