Almanya’dan Türkiye için seyahat uyarısı

Almanya’dan Türkiye için seyahat uyarısı

 Almanya Dışişleri Bakanlığı (Auswärtiges Amt), Eylül 2025 itibarıyla Türkiye’ye seyahat edecek Alman vatandaşlarını güncel uyarılarla bilgilendirdi.

CENGİZ ALTIN 15 Eylül 2025 GÜNDEM

Bakanlık, resmi internet sitesinde yayımladığı açıklamada, Türkiye’de seyahat edenlerin özellikle kalabalık alanlardan, siyasi gösterilerden ve protestolardan uzak durmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca sınır bölgeleri ve bazı iller için güvenlik risklerinin sürdüğüne dikkat çekildi.

Riskli Bölgeler ve Seyahat Uyarıları

Bakanlık, Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırına yakın bölgelerine (özellikle Şırnak, Hakkâri, Mardin, Gaziantep’in bazı kırsal alanları ve Suriye sınır hattı) seyahat edilmemesini tavsiye ediyor. Bu bölgelerde güvenlik güçleri ile silahlı gruplar arasında zaman zaman çatışmaların yaşanabildiği, ayrıca roket saldırıları ve terör eylemleri riski bulunduğu belirtildi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun bazı bölgelerine ise yalnızca “çok zorunlu hallerde” seyahat edilmesi öneriliyor. Burada da güvenlik durumunun hızla değişebildiğine dikkat çekildi.

Alman vatandaşlarının Türkiye’de keyfi olarak gözaltına alındığı, yurtdışına çıkış yasağıyla karşılaştığı veya ülkeye girişlerinin engellendiği vakalar devam ediyor. Geçmişte sorunsuz bir şekilde giriş-çıkış yapan kişilerin bile, eski veya yeni suçlamalar gerekçe gösterilerek yeniden geldiklerinde gözaltına alınabildiği bildiriliyor.

Alman Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan uyarı yazısında, ”Yetkililer, cezai yaptırımların çoğunlukla Kürt kökenli veya Türkiye’de terör örgütü olarak kabul edilen Gülen Hareketi gibi gruplara propaganda yapmak, destek vermek veya üye olmak suçlamalarına dayandırıldığını belirtiyor. Türk güvenlik makamlarının, Almanya’da yaşayan kişiler hakkında geniş kapsamlı listeler tuttuğu ve yeterli ön soruşturma yapılmadan cezai takibat başlatabileceği vurgulanıyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de hukuka aykırı bulduğu şekilde, Türkiye’de geniş tanımlı terörizm suçlamaları sadece düşünce açıklamalarıyla dahi uygulanabiliyor. Sosyal medyada Almanya’da ifade özgürlüğü kapsamında sayılan bir paylaşım, yorum veya “beğeni”, Türkiye’de cezai kovuşturma için yeterli sayılabiliyor. Yeni “Dezenformasyonla Mücadele Yasası” kapsamında ise, güvenlik, kamu düzeni veya halk sağlığı açısından tehdit olarak değerlendirilen ve “yanlış” olduğu iddia edilen açıklamalar cezai yaptırımlara yol açabiliyor.

Almanya’da düzenlenen gösterilere katılım veya Kürt meseleleriyle bağlantılı derneklere üyelik dahi gözaltı, çıkış yasağı veya giriş engeli için gerekçe olabiliyor. Örneğin, 2014 yılında Irak’taki duruma ilişkin imzalanan “Bağımsız Kürdistan Girişimi” dilekçesi, halen Türkiye’de gerekçe olarak gösterilebiliyor.

Sosyal medyada hükümet karşıtı paylaşımlar nedeniyle gözaltılar, cezai kovuşturmalar ve çıkış yasakları yaşanıyor. Özellikle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla uzun yıllar hapis cezaları verildiği bildiriliyor. Almanya’da yaşayan kişiler için uygulanan çıkış yasakları, hayatlarını ciddi şekilde tehdit edebiliyor.

Almanya ile Türkiye arasında kişisel veya özel bağları olan, ya da her iki vatandaşlığa sahip kişiler en çok risk altında bulunuyor. Bazı gazetecilerin akreditasyonu da herhangi bir gerekçe gösterilmeden reddedilebiliyor. Almanya’da ifade özgürlüğü kapsamında sayılan sözler, Türkiye’de mesleki kısıtlamalara veya cezai işlemlere neden olabiliyor.

Uzmanlardan Tavsiyeler:

  • Politik etkinliklerden, gösterilerden ve kalabalık ortamlardan uzak durun.

  • Almanya’da yaptığınız açıklamalar ve eylemler, Türkiye’de hükümet karşıtı olarak algılanabilir ve cezai sonuç doğurabilir. Sosyal medyada yapılan paylaşımlar, başkalarının içeriklerini paylaşmak veya “beğenmek” dahi risk oluşturabilir.

  • Konsolosluk desteğinin, birçok durumda ağır cezai yaptırımlardan korunmak için yeterli olmayabileceği unutulmamalı.

  • Giriş yasakları ve gümrük kontrolleri hakkında bilgi sahibi olun.