Almanya’daki gurbetçiler Hanau saldırısını anlatıyor

HABER MERKEZİ – İki nargile barını hedef alan saldırı, savcılar tarafından “aşırı sağ terörizm” olarak inceleniyor. Hayatını kaybedenlerin bir kısmını Kürt kökenli olduğu belirtiliyor. BBC’nin radyo programı Outside Source, bölgeyle bağlantıları olan üç Alman-gurbetçiyle saldırıyı konuştu ve Almanya’nın ırkçılıkla mücadelesini sordu. “Mannheim’da doğan Dastan, Hanau’daki Kürt Toplum Merkezi’ni ziyaret ediyordu. Herkes şok içinde. Çok ama çok

BEKİR AKBAŞ 21 Şubat 2020 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – İki nargile barını hedef alan saldırı, savcılar tarafından “aşırı sağ terörizm” olarak inceleniyor. Hayatını kaybedenlerin bir kısmını Kürt kökenli olduğu belirtiliyor.

BBC’nin radyo programı Outside Source, bölgeyle bağlantıları olan üç Alman-gurbetçiyle saldırıyı konuştu ve Almanya’nın ırkçılıkla mücadelesini sordu.

“Mannheim’da doğan Dastan, Hanau’daki Kürt Toplum Merkezi’ni ziyaret ediyordu.

Herkes şok içinde. Çok ama çok genç çocuklar vardı, öldürülen iki kişinin arkadaşı olan. Kapının önünde, şok içinde ağlıyorlardı.

Genelde Kürt Toplum Merkezleri’nde sıklıkla birilerinin yasını tutmak için toplanırız, zira Kürdistan’ın her parçasında her gün birileri ölüyor.

Her gün çok kötü haberler geliyor ve birbirimizle dayanışmak için toplanıyoruz fakat hemen yanı başımızda olan böylesi bir olayı kavramak çok zor.”

Dilar Frankfurt’un Offenbach banliyösünde büyüdü, hayatına orada ve İngiltere’de devam ediyor.

“Bu tür saldırılar duyduğumuzda hep şok oluyoruz ve üzülüyoruz, özellikle de bizimki gibi toplulukların başına gelen ırkçı saldırılar olduğunda. Fakat böylesi bir şeyin, büyüdüğüm yere çok yakın olan Hanau gibi bir yerde olabileceğini hiç düşünemezdim.

Arkadaşlarım, kuzenlerim ve bizim gibi insanlar nargile barlarda takılır burada. Bu yüzden saldırıyı ilk duyduğumda “Acaba tanıdığımız birine bir şey oldu mu?” diye düşündüm. Ve öğrendim ki tanıdığımız, toplumumuzun tanıdığı kişiler hayatını kaybetmiş.

Almanya’da insanların nasıl karşılandığına gelecek olursak, bazı açılardan daha kötüleşiyor çünkü son yıllarda sağcı ve ırkçı ideolojinin ana akım politikada ve medyada normalleşmesine tanık olduk.

Bizim gibi insanların – Dastan, Luqman, ben ve öldürülen diğer insanlar – Alman toplumunda sesleri duyulmuyor.

Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan insanlar çok klişe bir şekilde gösteriliyor ve bence saldırının nargile barını hedef alması da bunun simgesi. Çünkü orası, bizim gibi dış görünüme sahip insanların gittiği bir yer.

Almanya’da ırkçılık konusu o kadar büyük bir tabı ki, İslamofobi veya antisemitizmden bahsetmeye çalışıldığında bunu tartışan bir kültür olmuyor. Almanya’nın yapması gereken çok ödevi var.”

Gazeteci Luqman, Frankfurt’un bir diğer banliyösünde yaşıyor. İş arkadaşlarından birinin oğlu saldırıda öldü.

“Şok olduk ama sürpriz olmadı. Toplumla birlikte yas tutuyorum ve siyasi söylem ile ana akım medyanın bu tür iğrenç ırkçı saldırıları işleme şekillerinin değişmesini umuyorum.

Bu benim için çok ama çok kişisel bir mesele: Ben siyasi bir sığınmacıyım. Kendiniz için daha güvenli bir yer arıyorsunuz ama geldiğiniz yerde çocuğunuz bir saldırıda öldürülüyor.

Ben 27 yıldır Almanya’dayım. Alman ana akım medyasında ve siyasetinde “Kurden-terror” (Kürt terörü) sözü standart bir kalıp haline geldi.

Böyle bir söylem kullanırsanız diğer grupları ve toplumları insan olarak görmemeye başlarsınız. Almanya’da olan şey de bu.” kaynak: bbc türkçe