Almanya’da bir Türk’ün camiye yaptığı 10 Euro’luk bağışın vatandaşlık sürecinde sorgulanması, ayrımcılık tartışmalarını gündeme taşıdı.
Almanya’nın Duisburg kentinde bir Türk vatandaşının Alman vatandaşlığına geçiş sürecinde yaşadığı bir olay, göçmen topluluklar arasında ciddi rahatsızlık yarattı. Vatandaşlık başvurusu sürecinde kişinin banka hesapları incelenirken, DİTİB Polman Merkez Camii’ne yaptığı 10 Euro’luk bağış “şüpheli işlem” olarak sınıflandırıldı ve açıklama talep edildi.
Göçmen Dairesi yetkilileri, başvuru sahibine gönderdikleri e-postada, “Hesap hareketlerinizde DİTİB Polman Merkez Camii’ne yaptığınız bağış tespit edilmiştir. Bu bağışın amacını ve nedenini açıklamanızı rica ederiz” ifadelerine yer verdi. Söz konusu miktarın oldukça düşük olmasına rağmen sadece bir camiye yapılan bağışın hedef alınması, çifte standart ve dini ayrımcılık tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Başvuru sahibi, yaşadığı durumu şu sözlerle eleştirdi:
“Yıllardır bu ülkede yaşıyor, çalışıyor ve vergimi ödüyorum. Bu ülke benim evim. Ama vatandaşlık sürecinde karşılaştığım muamele beni hayal kırıklığına uğrattı.”
Yetkililere gönderdiği yazılı açıklamada ise bağışın kişisel dini tercih olduğunu belirtti:
“Söz konusu bağış, tamamen gönüllü ve kişisel bir dini tercihtir. Hiçbir görevim yok, sadece zaman zaman camide ibadet ediyorum. Bu, kiliselere yapılan yardımlardan farksızdır.”
Uzmanlar, bu tür sorgulamaların Almanya’daki inanç özgürlüğü ilkesine aykırı olduğunu savunuyor. Özellikle Türk ve Müslüman göçmenlerin vatandaşlık süreçlerinde benzer gerekçelerle sistematik engellemelerle karşılaştıkları belirtiliyor. Bu olay da o zincirin yeni bir halkası olarak değerlendiriliyor.
Olayın basına yansımasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları da konuya müdahil oldu. Sivil toplum örgütleri ve bazı siyasetçiler, yaşanan süreci açık bir ayrımcılık örneği olarak tanımladı.
