IMF, Almanya’nın borç freni reformuyla ekonomik toparlanma sürecine girdiğini ancak hızlı nüfus yaşlanması ve düşük verimlilik artışı nedeniyle orta vadeli büyüme görünümünün sınırlı kaldığını açıkladı.
Uluslararası Para Fonu (IMF), 4. Madde konsültasyonu kapsamında Almanya’ya yapılan ziyaretin ardından hazırlanan ön değerlendirme raporunu yayımladı. Raporda, ülkenin geçtiğimiz yıllarda yaşadığı ekonomik şokların ardından borç freni reformuyla kademeli bir toparlanma sürecine girdiği belirtildi.
IMF’ye göre, Almanya’nın yıl başında yürürlüğe koyduğu mali kurallar reformu, iç talep ve yatırımları destekleyerek ekonominin yeniden ivme kazanmasını sağladı.
Fon’un açıklamasında, orta vadeli ekonomik görünümün en büyük zorluklarının hızla yaşlanan nüfus ve yetersiz verimlilik artışı olduğu vurgulandı. Bu nedenle mevcut mali alanın, ekonominin uzun vadeli üretim kapasitesini artırmak için akıllıca kullanılmasının önem taşıdığı ifade edildi.
Açıklamada, büyümeyi destekleyici yapısal reformlara dikkat çekilerek şu başlıklar öne çıkarıldı:
İnovasyon ve dijitalleşmenin teşvik edilmesi
Bürokrasinin azaltılması
Kadınlar, yaşlı çalışanlar ve göçmenler için işgücü arzı kısıtlarının giderilmesi
Ticaret ve yatırım engellerinin azaltılması
Avrupa içi ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesi
Sermaye ve enerji piyasalarının daha iyi entegre edilmesi
Fon ayrıca finans sektöründe ihtiyatlı politikaların sürdürülmesinin önemine işaret etti.
Açıklamada, Almanya ekonomisinin bu yıl yüzde 0,2 büyümesinin beklendiği belirtildi. Son yıllardaki zayıf büyümenin temel sebepleri arasında yapısal reformların gecikmesi ve ihracat pazarlarındaki artan rekabetin etkisiyle verimlilik artışının sınırlı olması gösterildi.
IMF, borç freni reformunun yanı sıra 2026–2027 yılları için planlanan mali genişleme ve para politikasındaki gevşemenin büyümeyi destekleyeceğini belirtti. Buna göre büyüme oranının:
2026’da yüzde 1, 2027’de yüzde 1,5 olması öngörülüyor.
IMF, raporunda şu değerlendirmeye yer verdi:
“Ancak ülke içinde ve AB düzeyinde daha cesur reformlar yapılmazsa, Almanya hala kalıcı olarak zorlu bir orta vadeli büyüme görünümüyle karşı karşıya.”
Fon, risklerin aşağı yönlü olduğunu belirterek jeopolitik gerilimler, ticaret çatışmaları ve emtia fiyatlarındaki oynaklığı başlıca dış riskler arasında gösterdi. İç tarafta ise düşük verimlilik artışı, kamu yatırım projelerinin zayıf uygulanması ve süregelen işgücü eksikliğinin büyümeyi sınırlayabileceği kaydedildi.
