The Economist, Almanya’daki ifade özgürlüğü uygulamalarının tehlikeli bir yön kazandığını ve yasal düzenlemelerin bu hakkı kısıtladığını öne sürdü.
İngiltere merkezli saygın yayın organı The Economist, Almanya’da ifade özgürlüğünün ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu yazdı. Dergi, ülkedeki yasal düzenlemeler, yargı kararları ve eleştiriye karşı gösterilen tavırların, liberal demokrasilerin temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğünü zedelediğine dikkat çekti.
Haberde, aşırı sağ çizgide yayın yapan Deutschland-Kurier’in genel yayın yönetmeni David Bendels’in davası örnek gösterildi. Bendels, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in elinde “İfade özgürlüğünden nefret ediyorum” yazılı bir pankart tuttuğu şekilde manipüle edilen bir görseli sosyal medyada paylaşmıştı. The Economist, bu tarz görsellerin dijital platformlarda yaygınlaştığını belirtirken, Bakan Faeser’in suç duyurusunda bulunmasının ardından Bendels’in yedi ay ertelenmiş hapis cezası, yüksek miktarda para cezası ve kamuya açık özür yükümlülüğüyle cezalandırıldığını aktardı.
Söz konusu karar, yalnızca Almanya’da değil, uluslararası kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. Economist’in değerlendirmesine göre, verilen ceza bu manipüle edilmiş görselin daha da yaygınlaşmasına yol açarken, birçok kişinin kendi hicivli içeriklerini üretmesine neden oldu. Alman Anayasası’nın ifade özgürlüğünü açıkça koruma altına aldığını hatırlatan dergi, bu tür yargılamaların ülkede büyük şaşkınlık yarattığını vurguladı.
Dergi, Almanya’da ifade özgürlüğünü daraltan yeni yasal eğilimleri de ele aldı. Bir siyasetçiye yönelik hakaretin, eğer görevlerini icra etmesini etkiliyorsa, daha ağır yaptırımlarla karşılaştığını belirten Economist, hükümetin “yanlış bilgi yayılmasını” önlemek amacıyla bir düzenleyici kurumu daha güçlü hale getirmek istediğini yazdı. Muhafazakâr ve sosyal demokratlardan oluşan koalisyonun önerdiği bu düzenlemenin, kamuoyunda “yalan yasağı” olarak anıldığı ve potansiyel riskler barındırdığı ifade edildi.
Ek olarak, halkın ifade özgürlüğüne dair algısının da alarm verdiği belirtildi. The Economist’in aktardığına göre, Allensbach Enstitüsü’nün 2024 tarihli araştırmasında, Almanya’da yalnızca yüzde 40’lık bir kesim düşüncelerini özgürce ifade edebildiğini belirtti. Bu oran, 1990’daki seviyenin yarısına denk geliyor ve şimdiye kadar kaydedilen en düşük oran olarak dikkat çekiyor.