Magdeburg’da düzenlenen CDU parti mitinginde konuşan Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, ülkenin göç politikalarını sıkılaştırma ve ABD’ye olan stratejik bağımlılığı azaltma çağrısında bulundu.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Cumartesi günü Magdeburg’da düzenlenen Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) parti mitinginde, daha sert göç politikaları ve ülkenin ABD’ye bağımlılığının azaltılması gerektiğini vurguladı.
Merz, konuşmasında, “Dünyadaki mültecilerin çoğunun Almanya’ya gelmesi kabul edilemez. Avrupa Birliği’nin diğer ülkeleri de onları geçiş yaptırıp ‘Almanya’ya gidin’ diyemez,” ifadelerini kullandı.
Şansölye, Almanya’nın askerî gücünü güçlendirmesi, stratejik bağımlılıkları azaltması ve güney Çin Denizi’nde büyük güçler arasındaki olası çatışmalara hazırlıklı olması gerektiğini belirtti. “Almanya’nın güçlü hâle gelmesini sağlamak zorundayız… Kendi güçlerimizi seferber etmeliyiz, kendimiz güçlenmeliyiz,” dedi.
Merz, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden uygulamaya koyduğu gümrük tarifelerini eleştirerek, “Amerika, kendi çıkarlarını temsil etmek için agresif bir tarif politikası izliyor ve bu çoğunlukla başkalarının pahasına oluyor. Bununla uzun süre başa çıkmak zorundayız,” ifadelerini kullandı.
Şansölye, Avrupa’nın göç sisteminin düzgün işlemediğini vurgulayarak, “Kendi ulusal sınırlarımızı korumalı, kimlerin kalmasına izin verileceğini kontrol etmeliyiz. Eylül 2025 verilerine göre sığınma başvurularında aylık bazda yüzde 60’tan fazla düşüş gördük. Bu iyi, ama yeterli değil,” dedi.
Merz, Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını daha iyi koruması gerektiğini vurgulayarak, “Bunu Avrupa ile birlikte başarmak istiyoruz. Ortak bir Avrupa sığınma sistemi kurulmalı ve işler hâle gelmeli,” ifadelerini kullandı.
Şansölye ayrıca, Çin’in iç politikada baskıcı, dış politikada agresif bir tutum sergilediğini belirterek, dünyada iki süper gücün etki alanlarını genişletmeye çalıştığını ve bu etki alanlarının Güney Çin Denizi’nde çatışmaya yol açabileceğini söyledi.
Merz’in açıklamaları, hem iç siyasette göç politikaları hem de uluslararası arenada Almanya’nın stratejik konumu ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
