Almanya, basın özgürlüğü sıralamasında ilk 10’dan çıkarak 11. sıraya geriledi. Aşırı sağ saldırılar ve ekonomik baskılar etkili oldu.
Almanya, dünya genelinde hazırlanan basın özgürlüğü endeksinde ilk 10 ülke arasındaki yerini kaybetti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Almanya’nın geçen yıla göre bir basamak gerileyerek 11. sıraya düştüğünü açıkladı. Bu düşüşte, gazeteciler için “giderek daha düşmanca hale gelen çalışma ortamı” belirleyici oldu. Özellikle aşırı sağ çevrelerden gelen saldırılar bu olumsuz tabloyu etkiledi.
Sıralamada ilk sırada Norveç yer alırken, onu Estonya ve Hollanda takip etti. Listenin son üç sırasında ise Çin, Kuzey Kore ve Eritre bulunuyor. RSF, 2025 yılına ait tam listeyi 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nden hemen önce, Cuma günü kamuoyuyla paylaştı.
RSF raporunda 2025 yılı için çarpıcı bir tespit yer aldı: “Dünya genelinde basın özgürlüğü tarihi bir düşüşte.” Örgüt, dünya nüfusunun yarısından fazlasının basın özgürlüğünün “çok ciddi tehdit altında” olduğu ülkelerde yaşadığını belirtti. Avrupa, gazetecilerin en özgür çalışabildiği bölge olmaya devam ederken, yalnızca yedi ülkede durum “iyi” olarak değerlendirildi ve bu ülkelerin tamamı Avrupa kıtasında yer aldı.
Basın özgürlüğü endeksi, ülkelerdeki durumları beş ayrı başlıkta değerlendiriyor: siyaset, hukuk, ekonomi, sosyokültürel ortam ve güvenlik. Almanya, bu kategorilerde genel olarak iyi bir performans gösterse de, bazı alanlarda ciddi zorluklar yaşanıyor.
2024 yılında da, özellikle aşırı sağcı gruplar ve AfD partisi üzerine haber yapan gazetecilerin tehdit, hakaret ve fiziksel saldırı korkusuyla karşı karşıya kaldığı vurgulandı. RSF, bu gazetecilerin hedef gösterildiğini ve üzerlerinde yoğun baskı oluşturulduğunu bildirdi.
Rapora göre, Ortadoğu çatışmasıyla ilgili haber yapan gazetecilerin karşılaştığı orantısız kısıtlamalar da Almanya’daki basın ortamını olumsuz etkiledi. Ayrıca, medya kuruluşlarının ekonomik açıdan giderek zorlandığına dikkat çekildi.
RSF Genel Müdürü Anja Osterhaus, dünyadaki mevcut durumu şöyle özetledi: “Dünya nüfusunun yarısından fazlası, basın özgürlüğünün çok ciddi tehdit altında olduğu ülkelerde yaşıyor. Otoriter liderler için bağımsız gazetecilik büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu durum, medyanın sürdürülebilir şekilde varlığını sürdürmesini de neredeyse imkânsız hale getiriyor.” Rapora göre, 160 ülkede medya organları ekonomik olarak hayatta kalmakta büyük zorluk çekiyor.