Alman yerbilim uzmanından korkutan Türkiye uyarısı

HABER MERKEZİ – Potsdam’daki Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi’nden (GFZ) Prof. Marco Bohnhoff, Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada, “Bunun nedeni, platolardaki stresin yeniden dağılımıdır. Türkiye ve genel olarak bu bölge için tehlike ne yazık ki geçmedi” değerlendirmesini yaptı. İç Anadolu uyarısı Uyarılarına devam eden Bohnhoff, “Bu, muhtemelen bölgedeki son güçlü deprem değildi. Özellikle merkez üssün

PANORAMA - NEWS 08 Şubat 2023 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Potsdam’daki Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi’nden (GFZ) Prof. Marco Bohnhoff, Alman haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada, “Bunun nedeni, platolardaki stresin yeniden dağılımıdır. Türkiye ve genel olarak bu bölge için tehlike ne yazık ki geçmedi” değerlendirmesini yaptı.

İç Anadolu uyarısı

Uyarılarına devam eden Bohnhoff, “Bu, muhtemelen bölgedeki son güçlü deprem değildi. Özellikle merkez üssün kuzeydoğusu ve iç kesimlerde yeni depremler meydana gelebilir” şeklinde konuştu.

Sadece ana depremin olduğu bölgede gerginliğin şimdilik ortadan kalktığını söyleyen Alman sismolog, “Şu anda yeni bir artçı şok olasılığı da azalmış durumda. Artçı aktivitelerin en güçlüsü ana depremden hemen sonra meydana geldi zaten” dedi.

Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi ve Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırma Kurumu USGS’nin de dahil olduğu pek çok uluslararası yerbilimleri kuruluşu, Kahramanmaraş depreminin büyüklüğünü Richter ölçeğine göre 7.8 olarak açıkladı.

“7.8 böyle bir kıtasal levha sınırında meydana gelebilecek neredeyse en güçlü sarsıntı” diyen Prof. Marco Bohnhoff, “Bunun anlamı şudur: Yüzeyden yaklaşık 200 kilometre veya daha fazla bir derinliğe kadar uzanan platolar, saniyeler içinde karşılıklı olarak hareket etti ve aralarında birkaç metrelik kaymalar oluştu” açıklamasını yaptı.

Erken uyarı sistemi işe yarar mı?

Bunun neticesinde çok güçlü bir enerjinin açığa çıktığını belirten Alman uzman, “Her ne kadar halihazırda kullanılabilecek bazı erken uyarı sistemleri mevcut olsa da böylesine sıra dışı bir durumda, kullanılan sistem ne olursa olsun, erken uyarı fazla işe yaramazdı. Zira depremin merkez üssünün, yoğun nüfuslu bir yerleşim bölgesinin hemen yakınında olması nedeniyle, uyarılar ve eylemler için yeterince zaman olmazdı. Kaldı ki, bu tür erken uyarı sistemleri oldukça karmaşıktır” diye konuştu.