Alman medyası: Salgın derinden vuracak

HABER MERKEZİ – Hof’ta yayınlanan  Frankenpost‘ta yer alan yorumda korona krizinin derin sonuçları olacak bir ekonomik krizi de beraberinde getirdiği belirtiliyor. Yoruma göre asıl bedeli ödeyenler ise gençler olacak: “Devlet kasasından alınan yüksek paralar, daha ortada bunları tekrar doldurmanın gerekliliği dahi bile tartışılmaya açılmamışken, uzun bir zaman etkisini gösterecek. Kaç işletme eleman sayısını düşürmeden kaldığı

SADIK DURAN 11 Mayıs 2020 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Hof’ta yayınlanan  Frankenpost‘ta yer alan yorumda korona krizinin derin sonuçları olacak bir ekonomik krizi de beraberinde getirdiği belirtiliyor. Yoruma göre asıl bedeli ödeyenler ise gençler olacak:

“Devlet kasasından alınan yüksek paralar, daha ortada bunları tekrar doldurmanın gerekliliği dahi bile tartışılmaya açılmamışken, uzun bir zaman etkisini gösterecek.

Kaç işletme eleman sayısını düşürmeden kaldığı yerden devam edebilecek? Kaç işletme yeniden kepenk kaldıramayacak? Peki ya eski kapasitesine bir daha erişemeyecek olanlar? Krizler, sıklıkla uzun süredir halihazırda ekonomik getirisi olmayanı saf dışı bırakmak için kullanılır.

Peki fatura kime kesilecek? Bedeli ödeyenlerin gençler olacağını bilmek için müneccim olmak gerekmiyor. Okullar normal programlarına döndüğünde tartışılacak konu bu olacak.

Çalışma saatleri düşürülenlerin sayısı ve işsiz oranı artıyor, ancak kriz yılının tam da ortasında emekilik maaşlarına yapılan yüzde üçten fazla artışı sorgulayan olmadı. Zira, virüs eğrisine, yayılma hızına ve dolup taşan hastane resimlerine fazlasıyla odaklanmış durumdaydık.”

“Virüs, yalnızca esneklikle yenilebilecek bir düşman ve katı ülke sınırları ile mücadele edilemiyor. Alman ve Fransız siyasilerin şimdi korona pandemisinden bir ders alıp almadıklarını göstermek için ellerine bir fırsat geçti. Mümkün olan bölgelerde sınırları koordineli biçimde ve yakın işbirliğiyle bir an önce yeniden açmalılar. Bu, başlangıçta yaşanan güçlüklere rağmen Avrupa’nın krizden daha da güçlenecek çıkabileceğine dair bir işaret olur.”

Almanya’da korona önlemleri ile kontrolleri eleştirenler sokaklara dökülüyor. Münchner Merkur‘da yüksek katılım bulan bu gösterilere ilişkin şu yorum göze çarpıyor:

“Münih’in Marien Meydanı’nda fiziki mesafeyi korumayan 3 bin kişi, diğer şehirlerde dip dibe eylem yapan binlerce kişi, komplo teorisyenleriyle, anlaşılabilir endişeleri olan insanların sağcı ve solcu radikallerle omuz omuza yürümesi… Bunlar rasyonelitenin sorgulanmasına neden olan kareler. Enfeksiyondan korunmanın mantığı ki bu gençlerin ve sağlığı yerinde olanların ihtiyatlı davranarak yaşlıları ve risk grubundakileri korumasına dayanıyor, alenen çarpıtılıyor. Bu kareler, hastanelerde yorulmak nedir bilmeden çalışıp didinen sağlık personelinin olduğu kadar haftalarca günlük yaşamlarında özveri gösteren vatandaşların da yüzlerine inen bir tokattır.”

Frankfurter Rundschau‘da yer alan yorumda aynı konuya ilişkin şu satırlara yer veriliyor:

“Almanya’da ifade özgürlüğüne atfedilen önem öyle yüksek noktada ki, pandemi döneminde dahi, enfeksiyon riski taşısalar da, Stuttgart’taki gösteriler gibi eylemlere izin veriliyor. Bir kısım azınlığın ifade özgürlüğünü kötüye kullanmasına tahammül edebiliriz ve etmeliyiz de. Ancak onlara karşı da gelebiliriz ve gelmeliyiz de. Özellikle de birçoklarının duyduğu korku ve sorulara daha basit yanıtlar alma özleminin arttığı şu belirsizlik döneminde, aydınların yanlış yönlendirenlerin ve kafası karışıkların eleştirilerini püskürtme yükümlülüğü bulunuyor. Zira eylemcilerin aksine, bu gerçekten demokrasimizi savunmakla ilgili bir mesele.”