Alman mahkemesinden göçmen iadesine ret

HABER MERKEZİ – Aşırı kalabalık kampların kabul edilemez koşulları, temel insani hizmetlerden uzak ve barınağı olmayan binlerce insan, adeta kölelik koşullarında zorunlu istihdam ve sömürü: Bunlar İtalyan mülteci politikasının bilinen uygulamaları. Bu duruma rağmen Alman makamları, AB mülteci politikası gereğince göçmenleri Avrupa Birliği’ne (AB) ilk ayak bastıkları ülkeye iade ediyorlar. Bu ülke ise genelde İtalya

PANORAMA - NEWS 06 Mart 2020 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Aşırı kalabalık kampların kabul edilemez koşulları, temel insani hizmetlerden uzak ve barınağı olmayan binlerce insan, adeta kölelik koşullarında zorunlu istihdam ve sömürü: Bunlar İtalyan mülteci politikasının bilinen uygulamaları.

Bu duruma rağmen Alman makamları, AB mülteci politikası gereğince göçmenleri Avrupa Birliği’ne (AB) ilk ayak bastıkları ülkeye iade ediyorlar. Bu ülke ise genelde İtalya oluyor. Karşı çıkanlar ise hapis cezası alıyor. Kassel bölge konseyinin uygulamaları da bu yönde.

Fakat Fritzlar mahkemesi görülen bir dava bu duruma bir son verdi. Görülen dava sonucuna göre: “İtalya’da söz konusu kişiyi barındırmak için yeterli önlemler alınmıyor ise, açık sınırları olan bir Avrupa’da sınır dışı uygulaması uygulanamaz.”

NADİR BİR DEĞERLENDİRME

Yetkililer, ilgili şahsın sınır dışı edilmesi için tutuklanması talebiyle başvuruda bulunmuştu ve başvurunun mahkeme kararıyla onaylanması gerekiyordu. Salı günü Tacheles (İşsizler Birliği) adına sosyal haklar uzmanı avukat Harald Thome tarafından yapılan açıklamada, “Hâkimler, özgürlükten yoksun bırakmanın, temel haklar üzerinde ciddi bir saldırı niteliği taşıdığını vurguladılar. Şimdiye kadar, yetkililer söz konusu davada, ilgili kişiyi sınır dışı etmeyi yalnızca bir kez denediler. Ancak, daha önce yaşanan yaklaşık on başarısız gözaltı girişimi bu türden önlemlerin gereksizliğini ortaya çıkardı” dedi.

Ayrıca, tutukluluk hallerinde kaydedilen bir başarıdan söz etmenin de mümkün olmadığı vurgulandı. Çünkü bu durum, mevcut davada olduğu gibi yalnızca kişinin yeniden seyahat özgürlüğünü kazanmasına kadar yalnızca bekletilmesinden öteye geçmiyor. Bununla birlikte mahkemenin kararında, şahsın en temel ihtiyaçlarının karşılanamaması gibi kişisel nedenlerden dolayı İtalya’da olmak istemediğini vurgulaması ve kişinin Almanya’da yaşama isteğini açıkça ifade etmesi de belirleyici oldu. “Güvenli bir sınır dışı işleminin gerçekleşmesi, kişisel özgürlükten yoksun bırakma ve insan onurunun arka plana bırakılmasının gerekçesi olamaz” diyor karar.

Şimdiye kadar, Alman makamları, sığınmacıların ilk girdikleri AB ülkesinde onları nelerin beklediğine pek ilgi göstermediler. Ailelerin gönderildikleri ülkede sokakta kaldıkları ve dilenmek zorunda oldukları pek çok vaka açığa çıktı. Kassel’in daha önceki uygulamalarının da bundan bir farkı yok.