Alman iç istihbaratının 2024 raporunda Türkiye kaynaklı tehditlere geniş yer ayrıldı. İslamcı hareketlerin yanı sıra Almanya’nın "yurt dışı bağlantılı aşırıcılık" tehdidi algısının neredeyse tamamı Türkiye bağlantılı.
Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (Bundesamt für Verfassungsschutz, kısaca BfV) raporu, Salı günü Berlin’de teşkilatın Başkan Yardımcısı Sinan Selen ve İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Rapor, ülkede son dönemde aşırı sağcı, aşırı solcu ve İslamcı tehditlerin arttığını ortaya koydu.
Almanya’nın iç güvenlik ve toplumsal huzurunu etkileme potansiyeline sahip olan tehditlerin siyasi ve toplumsal kaynakları ve finansmanlarının ayrıntılı bir biçimde ele alındığı yaklaşık 400 sayfalık raporda, Türkiye ve Türkiye bağlantılı tehditler de kendilerine geniş yer buldu.
Alman iç istihbaratının tehdit olarak algıladığı Türkiye ve Türkiye bağlantılı kuruluş ve hareketleri mercek altına aldık:
Raporda Türkiye’ye yapılan en önemli atıfların başında, Türk istihbarat servislerinin Almanya içerisinde yürüttüğü faaliyetler geliyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) “Almanya’daki çalışmalarının odak noktasının muhaliflerin izlenmesi üzerine” yoğunlaştığına değinilen raporda, Türk istihbaratının “Türk hükümetine muhalif olan ve ‘devlet düşmanı’ olarak görülen grup ve bireylere” ilgi gösterdiği ifade ediliyor.
Türk istihbaratının “bilgilerini insan kaynakları aracılığıyla ya da kendiliğinden bilgi veren kişilerden” elde ettiğini vurgulayan Anayasayı Koruma Teşkilatı, “Almanya’daki geniş Türkiye kökenli nüfus, çok sayıda Türk örgütü ve kurumu ile diplomatik temsilcilikler, Türk istihbarat servisleri için gizli bilgi toplamak açısından birçok elverişli fırsat sunmaktadır. Bilgilerin toplanması, değerlendirilmesi ve Türkiye’deki kolluk kuvvetlerine iletilmesi sürecine Almanya’daki Türk dış temsilcilikleri de dahildir” tespitini yapıyor.
Türkiye’nin Almanya’da Berlin’deki büyükelçiliğin yanı sıra 13 temsilciliği bulunuyor. Almanya’daki çok sayıda Türkiye kökenlinin dini inancı ve sosyalleşmesi üzerinde kayda değer seviyede etki sahibi olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Almanya’da sık sık Ankara’nın siyasi etkisinde olduğu suçlamasıyla eleştiriliyor.
Raporda, “Türkiye’nin aşırıcı veya terörist olarak nitelendirdiği örgütler başlıca istihbarat hedefleridir. Bunlar arasında Avrupa Birliği ve ABD tarafından da terör örgütü kabul edilen ‘Kürdistan İşçi Partisi’ (PKK) ile 20 Ekim 2024’te ABD’de sürgünde ölen İslamcı vaiz Fethullah Gülen’in hareketi yer almaktadır” deniliyor.