Almanya İçişleri Bakanı, iç istihbarat tarafından yakın zamanda “aşırı sağcı” olarak sınıflandırılan AfD partisinin yasaklanmasına karşı çıktı ve bu oluşumla siyasi alanda mücadele etmeyi tercih ettiğini belirtti.
Mayıs ayı başında Anayasa Koruma Dairesi (BfV), 2013 yılında kurulduğundan bu yana radikalleşmeye devam eden Alternatif için Almanya (AfD) partisini “aşırı sağcı” olarak sınıflandırmıştı. Bu karar, muhafazakar Başbakan Friedrich Merz’in göreve başlamasından birkaç gün öncesine denk gelmişti.
Karar, parti için çok ağır sonuçlar doğururken, daha önce defalarca gündeme gelen olası bir yasaklama tartışmasını da yeniden alevlendirdi.
Anayasal engeller nedeniyle bu kararın uygulanması çok zor, zira parlamentonun iki kanadı Bundestag ve Bundesrat ya da Alman hükümetinin Karlsruhe Anayasa Mahkemesine çok iyi gerekçelendirilmiş bir şikayet dilekçesi sunması gerekiyor.
Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt de salı günü Berlin’de düzenlenen basın toplantısında bu konudaki bir soruyu yanıtladı. Bakan, BfV’nin raporu için “Yasaklama prosedürünü başlatmak için yeterli değil” dedi.
Bakan, “Bence doğru olan, AfD ile siyasi düzeyde bir tartışma yürütmek ve ülkenin sorunlarını çözmek” diye ekledi.
Buna karşılık, Yeşiller, Sosyal Demokratlar ve radikal sol partilerden birçok milletvekili, yasal bir süreç başlatılmasını talep ediyor.
Ancak AfD’ye yönelik “aşırılıkçı” ibaresi, parti tarafından açılan davanın yargı tarafından karara bağlanmasına kadar geçici olarak askıya alındı. Dobrindt, AfD’yi Alman toplumunun kutuplaşmasına katkıda bulunmakla suçladı ve bununla mücadele etmeye kararlı olduklarını belirtti.
Bakan “Radikal partiler, siyasi başarılarının temeli olarak kutuplaşmayı sürdürmek istiyorlarsa, bu kutuplaşmaya son vermek veya merkezden azaltmak için çaba sarf etmek gerekir.” diye belirtti.
