Dünyanın derinliklerinde eski okyanus keşfi, bölgedeki deprem riski ve yer yüzündeki değişimleri etkiliyor.
Dünyanın derinliklerinde keşfedilen eski bir okyanus, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Göttingen Üniversitesi liderliğindeki uluslararası araştırma ekibi, bu okyanusun Türkiye ve komşu ülkelerindeki yer yüzeyinde devasa bir çatlak oluşturduğunu ortaya çıkardı. Yapılan araştırmanın sonuçları, Kasım ayında “Solid Earth” dergisinde yayımlandı.
OKYANUS, 60 MİLYON YIL ÖNCE KAYBOLDU
Bilim insanları, yaklaşık 60 milyon yıl önce Arap ve Avrasya levhaları arasında var olan kadim okyanusun, Afrika kıtasının kuzeye ilerlemesiyle yok olduğunu belirtiyor. Okyanus levhası Avrasya’nın altına doğru itildi ve 25 milyon yıl önce Tetis Denizi, Dünya’nın manto tabakasına gömüldü.
ZAGROS DAĞLARI’NDAN YENİ BULGULAR
Araştırmacılar, Irak’ın Kürdistan bölgesindeki Zagros Dağları’nda yaptıkları incelemeler sonucu, eski okyanus levhasının hala aktif olduğunu keşfettiler. Dağlar, bölgedeki yer yüzeyinin çökmesine neden olmuştu, ancak yapılan hesaplamalar, bu çöküşün yalnızca dağların ağırlığıyla açıklanamayacağını gösterdi. Eski okyanus levhasının, bölgedeki yer yüzeyini daha da aşağıya çekiyor olabileceği ortaya çıktı.
YER YÜZÜNÜN ÇÖKÜŞÜNE NEDEN OLAN BÜYÜK GÜÇ
Bu eski okyanusun etkisi, Zagros Dağları çevresindeki çukurların derinliğinde görülebiliyor. Araştırmacılar, bu çukurların dağların ağırlığıyla oluşamayacak kadar derin olduğunu belirtti. Eski okyanus levhasının hala Arap levhasına bağlı olduğu ve onu aşağıya doğru çektiği düşünülüyor.
BU BULGU DEPREM RİSKİNİ ARTTIRIR MI?
Zagros Dağları, yüksek deprem aktivitesiyle biliniyor. Bu bölge, sıklıkla büyük sarsıntılara sahne oluyor. Peki, eski okyanusun etkileri, gelecekte daha büyük bir deprem riski oluşturabilir mi? Bilim insanları, bu soruya dikkatlice yaklaşıyor.
ARAŞTIRMALAR, DEPREM RİSKİNİN DÜŞÜK OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Göttingen Üniversitesi Jeoloji Bilimleri Merkezi Başkanı Jonas Kley, yaptığı açıklamada, eski okyanusun levhasının kopma noktalarında deprem aktivitesinin daha az olduğunu belirtti. Bu bölgelerde daha az sarsıntı yaşandığını ifade eden Kley, bu durumu rahatlatıcı bir faktör olarak değerlendiriyor.
YAVAŞ VE GÜVENLİ BİR SÜREÇ
Önemli olan bir diğer nokta ise bu süreçlerin son derece yavaş ilerlemesidir. Bilim insanları, bu gelişmelerin “insan zaman ölçeğinde” neredeyse fark edilmeyecek kadar yavaş gerçekleştiğini belirtiyorlar. Yani, bu süreçler kısa vadede büyük değişiklikler yaratmayacak.
SONUÇ OLARAK: DÜNYANIN DERİNLİKLERİNDEKİ GÜÇLER DEVAM EDİYOR
Dünya yüzeyinin derinliklerinde hala gizemli güçler var. Antik okyanusun izleri, bilim insanlarına evrenin tarihindeki büyük dönüşümlerin izlerini sürme imkanı sunuyor. Ancak, bu keşifler aynı zamanda bölgedeki deprem riski hakkında daha fazla araştırma yapılması gerektiğini de gösteriyor.