Almanya’da yapılan yeni bir araştırma, akne problemi yaşayanların sorununu kökünden çözebilir. Özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde sıkça görülen ve özgüveni etkileyen sivilceler, aşırı yağ üretimi ve bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanıyor. Araştırma ise sağlıklı beslenme ve doğru takviyelerin akneye karşı etkili bir çözüm sunabileceğini gösteriyor.
Sivilceler, birçok insan için sadece fiziksel bir rahatsızlık değil, aynı zamanda psikolojik bir yük haline gelebiliyor. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler, ciltlerinde oluşan sivilceler nedeniyle özgüven sorunları yaşayıp, sosyal ilişkilerde kendilerini çekingen hissediyorlar.
Ciltteki yağ bezleri, cildin doğal nem dengesini sağlamak için yağ üretir. Ancak bazı durumlarda bu yağ miktarı artıyor. Özellikle ergenlik dönemi, hormonal değişiklikler, stres veya bazı ilaçlar gibi etkenler, yağ bezlerinin aşırı çalışmasına neden oluyor. Bu aşırı yağ, gözeneklerin tıkanmasına yol açıyor ve bu da bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşturuyor.
Gözeneklerin tıkanması ve bakterilerin artışı, iltihaplı sivilcelerin ortaya çıkmasına neden olurken genetik yatkınlık, yanlış cilt bakım ürünleri kullanımı ve çevresel faktörler de sivilce oluşumunu etkiliyor.
Almanya’da yapılan yeni bir araştırma ise akne sorunu yaşayan kişilerin Akdeniz diyeti uygulayarak ve alglerden elde edilen omega-3 yağ asidi takviyeleri alarak fayda görebileceğini ortaya koydu.
Journal of Cosmetic Dermatology’de yayımlanan çalışmada hafif ila orta şiddette akne sorunu yaşayan 60 kişiye odaklanıldı. Katılımcılar genellikle 20’li yaşların ortasında ve reçeteli akne ilacı kullanmayan kadınlardan oluşuyordu. Çoğu, önceki aknelerinde olumlu sonuç almamış ve çalışmanın başında omega-3 eksikliği yaşıyordu.
Omega-3 yağ asitleri, özellikle hücre fonksiyonu, gözler ve kalp sağlığı için çok önemli. Bu yağ asitleri vücut tarafından doğal olarak üretilmediği için balık, ceviz, keten tohumu ve yeşil yapraklı sebzelerle alınabilir. EPA ve DHA gibi omega-3 yağ asitlerinin iltihap önleyici özellikleri de bulunuyor ve akne gibi iltihaplı cilt sorunlarını hafifletebiliyor.
Araştırmada katılımcılara, işlenmemiş, mevsimlik ve besin değeri yüksek bitki bazlı Akdeniz diyeti önerildi. Ayrıca, işlenmiş gıdalardan, süt ürünlerinden ve etlerden kaçınılması tavsiye edildi. Katılımcılar, ana öğünlerinde alglerden elde edilen ve EPA ile DHA içeren omega-3 takviyeleri aldı. Takviye dozajı 16 hafta boyunca artırıldı.
Başlangıçta omega-3 yağ asidi seviyeleri yaklaşık yüzde 4,9’dı. Araştırmacılar, seviyelerini yüzde 8’in üzerine çıkaran kişilerin akne şiddetinde belirgin bir azalma yaşadığını bildirdi. Ludwig-Maximilians-Universität München’den Dr. Anne Guertler, “Diyet önerileri, modern akne tedavi planlarına ek olarak değerlendirilmeli ama reçeteli ilaçların yerine geçmemelidir” dedi.
Guertler’in ekibi, bazı katılımcıların akne sorunlarının kötüleşmesi nedeniyle çalışmadan çıkarıldığını da belirtti. Araştırmacılar, gelecekteki çalışmalarda omega-3 dozunun tüm katılımcıların hedef seviyeye ulaşabilmesi için ayarlanması gerektiğini ve daha yüksek seviyelerin ek faydalar sağlayıp sağlamadığını değerlendirmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
