Alman basını Türkiye ile yakınlaşmayı masaya yatırdı

HABER MERKEZİ – Dışişleri Bakanı Maas’ın Türkiye ziyaretiyle Türk-Alman ilişkilerinde gündeme gelen yakınlaşma arayışları Alman basınında öne çıkan yorum konusu. Süddeutsche Zeitung yorumunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa ile yakınlaşma arayışındaki samimiyetini kanıtlaması gerektiğini ifade ediyor: “Avrupa’nın hukukun üstünlüğü prensiplerinden uzaklaşan Türkiye’ye ‘kompliman’ yapmak doğru olmaz. Gereken, durumun acımasızca analiz edilmesidir. Türkiye sürüklendiği derin ekonomik krizden ve

PANORAMA - NEWS 07 Eylül 2018 GÜNDEM

HABER MERKEZİ – Dışişleri Bakanı Maas’ın Türkiye ziyaretiyle Türk-Alman ilişkilerinde gündeme gelen yakınlaşma arayışları Alman basınında öne çıkan yorum konusu.

Süddeutsche Zeitung yorumunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa ile yakınlaşma arayışındaki samimiyetini kanıtlaması gerektiğini ifade ediyor:

“Avrupa’nın hukukun üstünlüğü prensiplerinden uzaklaşan Türkiye’ye ‘kompliman’ yapmak doğru olmaz. Gereken, durumun acımasızca analiz edilmesidir. Türkiye sürüklendiği derin ekonomik krizden ve Lira’nın değer kaybetmesinden tek başına sorumlu değildir. Ancak Erdoğan’ın içte birliği sağlamak için dışta durmadan yeni düşmanlar yaratması krizi körüklemiştir. Bu formül artık işlemiyor. Türkiye’nin acilen yardıma ihtiyacı var. Almanya Dışişleri Bakanının Ankara’da diyalog araması olumlu bir adımdır. Kulağa sıradan gibi çalınsa da, krizler aynı zamanda fırsatlara da gebedir. Türkiye’nin ekonomik selameti yeni yatırımları gerektiriyor. En önemli sermaye ise güvendir. Böylece konu yeniden yargı ve demokrasiye gelip dayanıyor. Korku yatırım için iyi bir ortam yaratmaz. Alman vatandaşlarının haklarında dava açılmadan tutulması, ABD ile ticari savaşta Almanya’nın yardımcı olması arzusuyla bağdaşmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya ziyaretinden önce samimi şekilde Avrupa’ya ilgi duyduklarını kanıtlamalıdır. Bunun ilk aşaması Almanlar dâhil, tutukluların salıverilmesi olabilir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung Türkiye’nin güvenebileceği tek ortağın Avrupa olduğunu dile getiriyor:

“Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın Türkiye ziyareti, ülkenin siyasi ve ekonomik bakımlardan güç durumda olduğu bir zamana rastladı. Lira’nın hızla değer kaybetmesi, ABD ile arasındaki ticari anlaşmazlık ve savaş yüzünden Ortadoğu pazarlarının kaybedilmesi Türklerin refahını tehdit ediyor. İdlib’den Türkiye yönünde yeni bir mülteci akını başlayabilir. Türkiye son yıllarda tek güvenebileceği ortakları Avrupa Birliği ve Almanya’dan uzaklaştı. Şimdi ise yakınlaşma arıyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenip yeniden Avrupa’ya yaklaşılabilmesi için reform hamlesi başlatılacağını duyurdu. Türkiye’nin söyledikleri değil, yapacakları önemlidir. Başkanlık sisteminin yeni umutlara gem vurup vurmayacağı o zaman belli olacaktır.”

Rhein-Zeitung gazetesinin yorumu ise özetle şöyle:

“NATO müttefiki Türkiye’ye yapılan ziyaretler kolay geçmiyor. Almanya Dışişleri Bakanı Maas Ankara’da açık konuşmak, haklarında dava açılmamış tutuklu Almanların durumunu dile getirmek zorunda. Başkan Erdoğan’ın iktidarını tehdit edebileceği iddia edilen Gülen hareketinin yandaşları da hapsedildi. Bu konuda yasalar dilediğince esnetilebiliyor. Toplanma ve ifade hürriyetleriyle insan hakları NATO müttefiklerinde de pazarlık konusu edilemeyeceğinden, Heiko Maas’ın görüşmeler sırasında bu konulara temas etmesi kaçınılmazdır.”

Bremen’de yayımlanan Weser-Kurier gazetesi Türkiye’nin Avrupa’ya olduğu kadar Avrupa’nın da Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu yazıyor:

“Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda değişip daha sempatik ve daha demokratik bir lider olduğu söylenemez. Ama güç kaybetmesine paralel olarak önemi arttı. Çelişkili gibi gelen bu teşhis ancak Ortadoğu’daki cinneti düşününce anlam kazanıyor. ABD ile arasındaki ticari anlaşmazlık yüzünden ekonomisi tökezleyen Türkiye’nin durumu, sultanlığa özenen Erdoğan’ı, aslında hoşlanmadığı Avrupa Birliği’ne yaklaşmaya zorluyor. Güvenlik politikasının Türk ekonomisi gibi dengesiz olduğu Avrupa Birliği’nin de, sevmediği despota güneydoğusundaki koruyucu güç olarak ihtiyacı var.”

ÖNE ÇIKANLAR